"sorgu odasına" - Translation from Turkish to Arabic

    • غرفة الاستجواب
        
    • غرفة الإستجواب
        
    • غرفة التحقيق
        
    • غرفة الأستجواب
        
    • غرفة استجواب
        
    O serseriyi Sorgu odasına getir. Soracak sorularım var. Open Subtitles و أحضر ذلك الحقير إلى غرفة الاستجواب علي أن أسأله بعض الأسئلة
    Sorgu odasına sokup bir de anlaşma teklif ettik mi, bülbül gibi şakır. Open Subtitles حالما ندخله غرفة الاستجواب ونعرض عليه صفقة ما، فسيتكلّم
    Hazırım. Sorgu odasına giriş kartım var. Open Subtitles إني مستعد سأقوم بالوصول إلى غرفة الاستجواب
    Kimse görmesin diye Sorgu odasına götürdüm. Open Subtitles وضعتها في غرفة الإستجواب لكي لايراها أحدٌ أخر
    Toparla kendini Sorgu odasına gel. Open Subtitles الحصول على نفسك معا، تأتي إلى غرفة التحقيق.
    Sorgu odasına öyle istediğin gibi dalamayacağını biliyorsun. Open Subtitles تعرف أنه لا يمكنك أقتحام غرفة الأستجواب هكذا
    Sanırım onları Sorgu odasına giderken gördüm. Open Subtitles أعتقد أنني رأيتهما ذاهبان إلى غرفة الاستجواب
    İstediğim cevapları almamışken Sorgu odasına giremem. Open Subtitles لن أذهب الى غرفة الاستجواب دون معرفة الأجوبة التي أبحث عنها
    Yerel polisin Sorgu odasına girersin Ve yaptığın her şeyi anlatırsın, Open Subtitles تذهب إلى غرفة الاستجواب مع الشرطة وتخبرهم بالذي فعلت...
    Bizu'yu Sorgu odasına aldım. Open Subtitles أحضرت بوزو إلى غرفة الاستجواب
    Bizu'yu Sorgu odasına aldım. Plan nedir? Open Subtitles لقد أحضرت (بيزو) إلى غرفة الاستجواب - ما هي الخطة ؟
    - Sorgu odasına. Hemen. Open Subtitles غرفة الاستجواب,الان
    O yüzden rica ediyorum, Bay Rojas'ı bir Sorgu odasına koyun. Teşekkürler. Open Subtitles لذا، هلا تكرمت وأحضرت السيد (روهاس) إلى غرفة الاستجواب
    Vincent Holt'u Sorgu odasına atın! Open Subtitles أعِد (فنسنت هولت) إلى غرفة الاستجواب!
    Yetkili bir şamanın varlığı olmadan bu Sorgu odasına hiç bir danışman giremez. Open Subtitles لا يُسمح بدخول المستشارين بدخول غرفة الإستجواب دون حضور شامان مُرخّص.
    Bu dümen onu Sorgu odasına sokar sokmaz bitecekti, öyle olmalıydı. Open Subtitles هذه المسرحية كان يُفترض أن تدوم بما فيه الكفاية حتى يدخل إلى غرفة الإستجواب
    Onu bir Sorgu odasına alıp damarına basmak için çok sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أطيق صبرًا حتى اضعها في غرفة الإستجواب لأعرف ما الذي يُغضبها
    Bir daha Sorgu odasına girmeye cüret edersen seni haneye tecavüzden tutuklarım. Open Subtitles إذا دخلت في غرفة التحقيق مرة أخرى سأعتقلك بتهمة التعدي على ممتلكات الغير
    Taç bu çantanın içine kilitlenip, Sorgu odasına konulacak. Open Subtitles التاج سيكون محفوظ في هذه الحقيبة, والتي بدورها محفوظه في غرفة التحقيق.
    Tramva geçirmiş yolcuları camsız minibüsle Sorgu odasına sürükleyen ben değilim. Open Subtitles أنا لست من قام بسحب مسافر مذعور الى غرفة التحقيق بسيارة بلا نوافذ
    Altı yaşında bir grup bebeyi Sorgu odasına mı sokacaksın? Open Subtitles هل تريد أن تحضر كمشة من الأطفال في السادسة من عمرهم إلى غرفة الأستجواب ؟
    Veya FBI'da bir Sorgu odasına da gidebiliriz. Open Subtitles أو سنذهبُ إلى غرفة استجواب في مقر الشرطه الفيدراليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more