"sorgulamayı" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإستجواب
        
    • الاستجواب
        
    • استجواب
        
    • التشكيك
        
    • استجوابه
        
    • الاسئلة
        
    • أستجوب
        
    • إستجواب
        
    • إستجوابي
        
    • بالإستجواب
        
    • بالاستجواب
        
    • استجوابك
        
    • استجوابي
        
    • إستجوابنا
        
    • نشكك في
        
    Haklısınız. sorgulamayı bırakalım da ifadesini okusun. Open Subtitles أعتراض مقبول، تجاهل جزئية الإستجواب و دعه يقرأبيانه
    İnsanlarla tanıştığımızda onların zihinsel bir özgeçmişini çıkarmak için bu küçük sorgulamayı yaparız. TED نحن نقوم بهذا الاستجواب السريع عندما نلتقي بالناس لنشكل سيرة ذاتية في رؤوسنا عنهم
    Yine de, ABD'de gençlerin uygun bir yetişkin korumaya sahip olmaları polisin gençleri sorgulamayı geliştirme dertlerine deva olmaz. TED إن حضور البالغ المناسب مع اليافع هنا في الولايات المتحدة ليس حلًا لكل مشكلات استجواب الشرطة للمراهقين.
    Bazı şeyler o kadar doğru geliyor ki onları sorgulamayı dahi düşünmüyorsun. Open Subtitles أحياناً تكون الأمور على ما يرام، لدرجة أنّك لست بحاجة للتفكير في التشكيك فيها.
    Allison bütün bekar insanlar hakkında haklıymışsın. Bugün sorgulamayı yaptık. Open Subtitles أليسون ، لقد كنت محقة بشأن كل شخص تم استجوابه اليوم
    - sorgulamayı bana bırak. Open Subtitles هذا الرجل صعب أنا من سيطرح الاسئلة
    Çünkü burada Leydi Litton'ı sorgulamayı deneyip kocasının nerede olduğunu öğrenmeye çalışıyorum. Open Subtitles لأنني أحاول هنا أن أستجوب السيده ليتون. أحاول إكتشاف أين هو زوجها.
    Hey, müfettiş Suzon, birisini sorgulamayı unuttunuz. Open Subtitles المحققه سوزان نسيت إستجواب شخصاً ما.
    Çok gizli ve bundan bahsetmek istemiyorum beni sorgulamayı bırak. Open Subtitles إنه سري و لا أرغب بالحديث عنه لهذا توقف عن إستجوابي
    Hey, bu sorgulamayı kayıkhaneye kadar sürdürecek miyiz? Open Subtitles أليس علينا نقل هذا الإستجواب إلى غرفة الإستجواب؟
    Çocuk yokmuş, ben de buraya gelmelerini ve sorgulamayı yönetmeyi teklif ettim. Open Subtitles أرادت التحدث مع حفيده الفتى كـان بالخارج ، لذا اقترحت أن يخبرهم بملاقـاتنـا هنـا و أننـا سنشرف على الإستجواب
    Etrafınızdaki dünyayı kavramayı ve bildiklerinizi zekice sorgulamayı öğreneceksiniz. Open Subtitles ستتعلم اكتساب البصيرة... فى العالم من حولك... و الإستجواب بحدّة عن الذى تعرفه.
    Sizi sorgulamayı engellemekten elleriniz kelepçeli götüreceğim. Open Subtitles ما زلت سأخرجك من هذا الباب مقيداً بداعي رفض الاستجواب.
    Yargıç esasen bunun önünü kapatıp "Çapraz sorgulamayı devletin ilk sorgulamasının çerçevesiyle sınırlı tutacaksın" dediğinde olaylara başka bir bakış açısı getirmesi tamamen engellenmiş oldu. Open Subtitles الاستجواب الأولي للحكومة، هذا منعه حقا من أن يخبرنا بأي قصة أخرى لدينا منظور أكثر استنارة بكثير من بقية العالم
    Askerleri sorgulamayı sevmem. Bizim Wraith savaşçılarımız gibiler. Open Subtitles لا أحب استجواب الرجال العسكريين إنهم يشبهون محاربي الريث
    Sonsuzluğa bir kül kitlesi olarak erişmek istemiyorsan, beni sorgulamayı bırakmanı ve dediğimi yapmanı öneririm! Open Subtitles إلا إذا كنت تريد أن يواجه الخلود كما كومة من الرماد، أقترح عليك التوقف عن التشكيك لي وافعل كما أقول لك!
    - Ne? - Asla sorgulamayı başaramadığımız tek tanık kim? Open Subtitles من الشاهد الوحيد الذي لم نستطع استجوابه قط؟
    sorgulamayı, avukatla konuşana kadar istediğin zaman durdurabilirsin. Open Subtitles لديك الحق كى تتوقف عن الاسئلة فى اى وقت
    - Adam sorgulamayı bilirim. - Sistemi var. Open Subtitles أعرف كيف أستجوب الفرد - لديه نظام محدد -
    - Ben'i sorgulamayı bitirmemiz gerek. Open Subtitles . " علينا إنهاء إستجواب " بين
    Şimdi beni sorgulamayı bırak, çünkü cevap veremem. Open Subtitles الآن، أرجوكِ توقفي عن إستجوابي لأنني لا أستطيع الإجابة
    Rutin sorgulamayı yapıp sonrasında oradan çıkaracaklardır. Open Subtitles سيبدأون بالإستجواب الروتيني ثم ينقلونها
    sorgulamayı kendisi yapmak istedi. Open Subtitles لأنه طلب ذلك طلب القيام بالاستجواب بنفسه
    sorgulamayı bitirdikleri anda seni Amerika'ya iade edeceğim. Open Subtitles ما إن ينتهون من استجوابك سأسلمكِ إلى الولايات المتحدة
    Sen de beni sorgulamayı bırakabilirsin. Open Subtitles وتستطيعين التوقف عن استجوابي الآن
    Hill'in hapiste bıçaklanması hakkında bizi sorgulamayı neden bıraktıklarını hiç merak ettin mi? Open Subtitles لقد كنت تتساءل دائما لماذا توقفوا عن إستجوابنا عن قضية مقتل هيل في السجن؟
    Ve bir tuğlayı sorgulamayı bıraktığımızda ödediğimiz insani bedeli ancak fark ederiz, çünkü bütün temelimizi sarsmasından korkarız. TED ونادرًا ما ندرك الثمن الانساني الذي ندفعه عندما نفشل في أن نشكك في خطوة واحدة، لأننا نخشي أن يقوض ذلك مؤسستنا بأكملها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more