İyi insanlar, sorgulanabilir sonuçlar için çok kötü bir durumda bırakılıyorlar. | TED | تم وضع أناس جيدون في أوضاع سيئة للغاية لنتائج مشكوك بها. |
Denekleri etik açıdan sorgulanabilir, yasa dışı olduğunu söylemiyorum bile. | Open Subtitles | لقد كانت محاولاتة مشكوك فى أمرها أخلاقياً |
Yöntemlerim sorgulanabilir olsa bile gerekçelerim sağlamdır. | Open Subtitles | بالرغم من ان طرقي مشكوك بها, أوأكد لك ان دوافعي سليمة. |
Gri Kısım daha çok yasal ve manevi olarak sorgulanabilir işleri ele alır. | Open Subtitles | المسائل الرمادية تتولى القضايا التي تُعد موضع شك من الناحية القانونية ولا يُمكن تبريرها أخلاقياً |
Gri Kısım daha çok yasal ve manevi olarak sorgulanabilir işleri ele alır. | Open Subtitles | المسائل الرمادية تتولى القضايا التي تُعد موضع شك من الناحية القانونية ولا يُمكن تبريرها أخلاقياً |
Ve sorgulanabilir bir sicili olan üstelik. | Open Subtitles | أن تعهد لرائد لا سيّما وأنّ سجله موضع تساؤل |
Ama sorgulanabilir kuvvetin ve sikik tavırların her cumartesi çıkıp da hayatı buna bağlıymış gibi top oynayacak birininki gibi durmuyor. | Open Subtitles | ، لكن قوتك التي هي محل شك ، أسلوبك القذر اللعين لا يقول أى شيء عن الرجل الذي يخرج كل يوم سبت |
sorgulanabilir kanıtlara bel bağladılar. | Open Subtitles | هم تَركّزوا على أدلة ظرفية مشكوك فيها، هم تَركّزوا على أدلة ظرفية مشكوك فيها، |
Matmazel'in sorgulanabilir bir arkadaşlık anlayışı olduğu için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ بالسنيورا هي لديها ذوق مشكوك في معارفها |
Ama diğer ikisi cidden sorgulanabilir. | TED | لكن الإثنان الآخران مشكوك فيهما. |
Shin Bet görevlileri 7/24 göreve yollanıyor bazı görevlerin yasallığı sorgulanabilir, bazıları zar-zor yasal bazılarıysa yasal. | Open Subtitles | قال عناصر الشاباك انه كان يتم ارسالهم فى مهمات طوال الوقت البعض من هذه المهمات كان مشكوك في قانونيتها وبعضها بالكاد قانوني وبعضها كان قانونياً |
Yaptığım şeyler sorgulanabilir ama ben adam öldürmem dedektif. | Open Subtitles | إنّي أقوم بفعل أمورٍ أيّتها المُحققة... أمور مشكوك فيها، لكنّي لا أقتل أبداً. |
sorgulanabilir geçmişi olan başka insanlara kapımızı açmamış değiliz neticede. | Open Subtitles | حسناً، هذا لا يعني أننا لم نفتح أبواباًلأناسآخرين... أناس يملكون نوايا مشكوك بها |
Yaptıklarınız ahlaki açıdan sorgulanabilir. | Open Subtitles | حتى لو كان ماتفعلينه هو مشكوك في أمره |
Dört puan yeterince sorgulanabilir bir sapmadır, bu bölgelerin bazılarındaki hata marjinine bakılırsa... | Open Subtitles | أربع نقاط هي موضع شك بما فيه الكفاية... الانحراف، نظرا لهامش الخطأ بعض هذه الانتخابات... |
Bu hipotez sorgulanabilir. | Open Subtitles | تلك الفرضية محل شك |