"sorgulanmış" - Translation from Turkish to Arabic

    • استجوابه
        
    • استجوب
        
    • للاستجواب
        
    • حُوكم
        
    • تم استجواب
        
    • إستجوابه
        
    10 yaşındayken 3 kişinin öldüğü bir yangınla ilgili olarak sorgulanmış. Open Subtitles يا الهى، عندما كان فى العاشرة تم استجوابه خلال تحقيق عن حريق قتل 3 اشخاص
    Jack geçitte bıçaklanan garson Lucy McCabe ile olan ilişkisinden dolayı sorgulanmış. Open Subtitles يجري استجوابه جاك في اتصال مع لوسي مكابي نادلة التي كانت طعن في النفق.
    Geçen yılın Şubat ayında kocanız Phillip Dunphy, civardaki otellerden birinde müstehcen ve gayriahlaki davranışlar sergilemesinden ötürü sorgulanmış. Open Subtitles في فبراير العام الفائت زوجك المسمى بـ فيل دانفي استجوب في فندق محلي بسبب التصرف الخليع والمشين
    sorgulanmış ama ceset olmadığı için bir şey yapamamışlar. Open Subtitles لقد استجوب لكن لأنهم لم يجدوا جثة لم يحاكم
    İki katı da sorgulanmış. Open Subtitles احضروا ضعف ذلك العدد للاستجواب
    - Hiç sorgulanmış mı? Open Subtitles -هل حُوكم قط؟
    İlçe kayıtlarına göre kız kaybolunca aile konuyla ilgili sorgulanmış. Open Subtitles ووفقا لسجلات المقاطعات، تم استجواب الأسرة وقت اختفائها.
    Üç evsizin ölümüyle ilgili sorgulanmış. Open Subtitles لقد تم إستجوابه في ثلاثة, جرائم منفصلة لقتل المشردين
    Oswald suikasttan sonra tam 12 saat boyunca sorgulanmış. Open Subtitles تم استجوابه لمدة 12 ساعة بعد الإغتيال
    Bu çıkarıma, tümdengelime, varsayıma ve baskıyla sorgulanmış uzun zamanlı bir tutukluya dayanan bir risk. Open Subtitles هذه مخاطرةٌ نقية، مبنية على منطق الاستنتاج، الاستنتاجات، الافتراضات والتقرير البشري الوحيد الذي لديك يعود لقبل 6 سنوات لمعتقل، تم استجوابه مُكرهاً
    2012'de memleketi Volga'da bir çete üyesinin ailesinin vahşice öldürülmesi konusunda sorgulanmış, yeterli kanıt olmadığından suçlama düşünce de Rusya'dan ayrılmış. Open Subtitles في عام 2012 تم استجوابه في حادثة قتل وحشي لعائلة عضو في العصابة. في مسقط رأسه "فولغا".
    - Aslında, ...Scotland Yard tarafından sorgulanmış ve onu serbest bırakmışlar, ama ben biraz daha derine indim. Open Subtitles - على ما يبدو لقد استجوب من شرطة اسكوتلاند يارد واطلقوا سراحه لكني بحثت أكثر
    Geçen yıl bir cinayetten sorgulanmış. Open Subtitles استجوب في العام الماضي في جرائم القتل
    Herkesin önünde sorgulanmış "Neden böyle zor bir asker olduğunu" "Geniş liderliğindeki?" Open Subtitles استجوب اما م الجميع. " لماذا كتيبة قوية كهذه" "تقودها امرأة?"
    - Devlet tarafından sorgulanmış. Open Subtitles تعرض للاستجواب من قبل الحكومة.
    - Tamam, dur, dur. Bak, ben de onun gerçek ismi olup olmadığını bilmiyorum ama sahte isimlerinden birisi, yani Todd Kilgore, 2009 yılında Nebraska'daki kaçırmadan dolayı sorgulanmış. Open Subtitles لا أعرف الاسم الحقيقيّ أيضاً، لكن أعلم بأنّ اسم الشهرة (تود كلغور) كان مطلوباً للاستجواب بحالة اختطاف عام 2009 في (نبراسكا)
    - Hiç sorgulanmış mı? Open Subtitles -هل حُوكم قط؟
    Daniel geçen hafta Patricia Valdez ve 16 yaşındaki kızı Milena Valdez'in kaybolmaları nedeniyle sorgulanmış. Open Subtitles الأسبوع الفائت تم استجواب دانييل بخصوص اختفاء باتريشيا فالديز و ميلينا فالديز ابنتها ذات 16 عاما
    Porter sorgulanmış ama karışmamış. Open Subtitles حين غزونا سنة 2003 تم استجواب " بورتر " لكنه لم يتورط
    İki yıl sonra Franks yine bir ponpon kızı öldürme suçuyla sorgulanmış, ama dedektiflerin elinde yeterli kanıt yokmuş. Open Subtitles ، سنتين بعد ذلك فرنكس) تم إستجوابه) في جريمة قتل فتاة مراهقة . أيضا كانت من المشجعات لكن المحققين في القضية لم يكن لديهم . أدلة دامغة لإتهامه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more