Sadece sorgulanmak için aranıyorsun, ama bu tam kapsamlı bir ava dönüşebilir. | Open Subtitles | انت مطلوب الان للإستجواب ولكن هذه ستكون مطارده |
Belli değil ama şu anda sorgulanmak için buraya getiriliyor. | Open Subtitles | غير واضح، لكن الشرطة تجلبها للإستجواب الآن. |
Lütfen Bay Ricky Waters'e bu öğleden sonra saat 3'de sorgulanmak üzere hazır olmasını aksi taktirde tutuklanmaya maruz kalabileceğini hatırlatın. | Open Subtitles | أرجوك جهز السيد ووترز للاستجواب عند الساعة.. الثالثة عصرًا |
Laura Palmer cinayeti ile ilgili sorgulanmak üzere isteniyorsunuz. | Open Subtitles | أنت مطلوب للاستجواب بخصوص مقتل "لورا بالمر". |
Yargıç Walter Stern 'ün istifası üzerine, belediye memurlarının sorgulanmak üzere getirildikleri bölge savcılığından bildiriyoruz. | Open Subtitles | ان هذا هو المشهد في نكتب المدعي العام حيث احصر موظفوا المدينة للأستجواب ان الامور المتعلقة باستقالة القاضي وولتر ستيرن |
sorgulanmak. Sorgulanacağım. | Open Subtitles | متهم، سأصبح متهم! |
Ayrıca şu an gündemde olan itham edilebilir her davanın şüphelisi mahkemeden evvel Ziyaretçilere sorgulanmak üzere gönderilecek. | Open Subtitles | و سيكون فعّالاً فوراً أيّ مشتبهين في حالات اتهام، سيتم إرسالهم للزائرين للتحقيق معهم قبل المحاكمة |
Bu iki kişi sorgulanmak için isteniyor. Başka bir şey değil. | Open Subtitles | هؤلاء الشخصان مطلوبان للإستجواب لاأكثر |
Cinayetle ilgili sorgulanmak üzere aranıyor. | Open Subtitles | مطلوب للإستجواب بخصوص جريمة قتل |
sorgulanmak için aranıyor. | Open Subtitles | في هذه الحالة، حيث أنه مطلوب للإستجواب |
Komplo kurup Danbury'de cinayet işlediğinden sorgulanmak için uygun olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | لكنها متاحة للإستجواب بما أنها تقضي عقوبة بتهمة التآمر والقتل في "دانبوري" |
Müvekkilimin sorgulanmak için çağrıldığı durum. | Open Subtitles | و التي تم إستدعاء موكلتي بها للإستجواب |
Şerif sorgulanmak için buraya getirildiğimi söylemişti. | Open Subtitles | يقول العمدة بأنني جلبت للاستجواب |
Ve ortağımı öldürmekten sorgulanmak için aranıyorsun. | Open Subtitles | و مطلوب للاستجواب عن تورطك بمقتل شريكي |
Ve ortağımı öldürmekten sorgulanmak için aranıyorsun. | Open Subtitles | و مطلوب للاستجواب عن تورطك بمقتل شريكي |
sorgulanmak üzere aranıyormuş. | Open Subtitles | لقد كانت مطلوب للأستجواب كشخص ذو فائدة |
Brett, yapılan soygunlar yüzünden sorgulanmak için çağırıldı. | Open Subtitles | لقد استدعيّ ( بريت )للأستجواب بشأن عمليات السطو. |
- sorgulanmak mı? | Open Subtitles | -ماذا ؟ متهم ؟ |
sorgulanmak! | Open Subtitles | سأصبح متهم! |
Bu durumda ne zaman okulun bir günah keçisine ihtiyacı olsa Trevor sorgulanmak için ofise götürülür ve işte bu insanı her türlü oyundan daha fazla kızdıran bir şeydir. | Open Subtitles | وحينما تحتاج المدرسة لكبش فداء تقوم بجرّه إلى مكتب المديرة للتحقيق معه وهذه المسرحية تعتبر المحفّز الأقوى لشخصيته المضطربة |
Ki senin tarafından sorgulanmak da bu sebeplerin başında geliyor. | Open Subtitles | وواحدة منها خضوعها للتحقيق من قبلكِ |
Mahpusum Jasper Willitz'in sorgulanmak üzere buraya getirildiğini duydum. | Open Subtitles | بأن المُدان (جاسبر والتز) هنا من أجل التحقيق معه |