"sormak zorundayım" - Translation from Turkish to Arabic

    • يجب أن أسأل
        
    • يجب أن أسألك
        
    • عليّ أن أسأل
        
    • علي أن أسأل
        
    • عليّ أن أسألك
        
    • عليّ السؤال
        
    • علي أن أسألك
        
    • أريد أن أسأل
        
    • يجب أن أسئلك عن
        
    • يجب أن اسألك
        
    • مضطر للسؤال
        
    Mahkemeye özürlerimi sunarak bir soru Sormak zorundayım belli mi olur sonunda boşanma sebebi bulurum. Open Subtitles أسأل المحكمة أن تعذرني يجب أن أسأل هذا السؤال ربما في الهاية سأجد دافعاً للطلاق
    Sormak zorundayım, Eğer telefonunuz açıksa.. Open Subtitles يجب أن أسأل الآن إن كانت هواتفكم لا تزال تعمل،
    Bunu Sormak zorundayım... Daha önce hiç karşılaştık mı? Open Subtitles بيرناردو يجب أن أسألك هل سبق وتقابلنا من قبل؟
    Yanıtını duymak istediğimden emin değilim, ama Sormak zorundayım. Open Subtitles لستمتأكدةحتىانكنتأريدأنأعرف الاجابة , لكن عليّ أن أسأل
    Bu şekilde yaşamak istiyor musunuz? Üzgünüm ama bir kez daha Sormak zorundayım. Open Subtitles تريد العيش هكذا؟ آسفة، لكن علي أن أسأل مجددا.
    Ancak Sormak zorundayım eğer Askeriye, CIA veya 2009 da bir şeyler yapmış insanları öldürmek isteyen her kimse bu insanlar nasıl hala hayatta olabilir? Open Subtitles و عليّ أن أسألك إذا كان الجيش أو المخابرات أو أياً كان أرادوا قتل مجموعة من الناس لشيء فعلوه في عام 2009م
    Ama Sormak zorundayım, otoparktaki çocuklar cidden arabamı parçaladılar mı? Open Subtitles لكن عليّ السؤال, أولئك ,الرجال في حجز السيارات هل حطموا سيارتي فعلاً؟
    Bunu sana sormaktan korkuyorum, ama gerçekten Sormak zorundayım. Open Subtitles أنا خائفة من أن أسألك هذا،لكن يجب علي أن أسألك
    Ama bunu yapmadan önce bir soru Sormak zorundayım. Open Subtitles لكن قبل أن نفعل، فقط أريد أن أسأل سؤالاً..
    Güleceksin ama Sormak zorundayım. Open Subtitles ستضحك ولكن يجب أن أسئلك عن هذه
    Şimdi, sana yardım etmek için buradayım, ve Sormak zorundayım, uyuşturucuyu sen mi verdin? Open Subtitles الآن أنا هنا لمساعدتكِ ولكن يجب أن أسأل هل قمتِ بتخديره
    Size delice gelse bile Sormak zorundayım. Open Subtitles الآن، مجنون كهذا يبدو، أنا يجب أن أسأل.
    Sorma dedin ama Sormak zorundayım. Open Subtitles أعرف أنك قلت لا تسألوا لكن يجب أن أسأل
    Kendime onun kimden borç aldığını Sormak zorundayım. Open Subtitles يجب أن أسأل نفسي من أين أخذ القرض
    Bunu Sormak zorundayım... Daha önce hiç karşılaştık mı? Open Subtitles بيرناردو يجب أن أسألك هل سبق وتقابلنا من قبل؟
    Bunun beni ilgilendirmediğini biliyorum ama, Sormak zorundayım. Open Subtitles كما تعرف . أن هذا ليس من شأني ولكن يجب أن أسألك
    Keşke sana zahmet vermesem ama Sormak zorundayım. Open Subtitles لا أرغب فى مضايقتك لكن .. يجب أن أسألك سؤالاً
    Kendime Sormak zorundayım, bu bilgi çağında böyle bir şey nasıl olur? Open Subtitles لذلك عليّ أن أسأل نفسي، أنّى يكون ذلكما ممكنًا في عصر المعلومات هذا؟
    Harry, umarım bu soru seni utandırmaz, ama Sormak zorundayım. Open Subtitles (هاري)، أتمنى أن هذا السؤال لايحرجُك لكن، عليّ أن أسأل
    Belki de tuhaflık bendedir ama dört çocuğunun ortak velayetini istediğini iddia eden bir adamın, bu çocuklar için uygun bir evi karşılayamadığını iddia eden bir adamın, sahip olmadığı parayı elmas bir nişan yüzüğüne neden harcadığını Sormak zorundayım. Open Subtitles من أم اولاده ربما ذلك فقط بالنسبه لي ولكن علي أن أسأل لماذا رجل يدعي بأنه..
    Biliyor musunuz arkadaşlar, bu fotoğrafa baktığımda kendime Sormak zorundayım, sanırım ben bunu bir yerde daha önce gördüm. TED تعلمون أصدقائي، عندما أنظرُ إلى هذه الصورة يتحتمُ علي أن أسأل نفسي، كما تعرفون، أعتقدُ أنني رأيتها في مكانٍ ما قبل ذلك.
    Homie, Sormak zorundayım. O çantayı niye taşıyıp duruyorsun? Open Subtitles عزيزي، عليّ أن أسألك لماذا تحمل تلك الحقيبة؟
    Ama Sormak zorundayım, otoparktaki çocuklar cidden arabamı parçaladılar mı? Open Subtitles لكن عليّ السؤال, أولئك ,الرجال في حجز السيارات هل حطموا سيارتي فعلاً؟
    Zor bir durum olduğunu biliyorum ancak size bazı sorular Sormak zorundayım. Open Subtitles أعلم بأن هذا موقف صعب ولكن علي أن .أسألك بعض الأسئلة
    Sormak zorundayım: Open Subtitles أريد أن أسأل لمَ يحتاج قسم الجرائم الكُبرى
    Güleceksin ama Sormak zorundayım. Open Subtitles ستضحك ولكن يجب أن أسئلك عن هذه
    Simon, sana bir soru Sormak zorundayım, yüz yüze. Open Subtitles سيمون, يجب أن اسألك سؤال وجها لوجه
    Şunu Sormak zorundayım. Open Subtitles أنا مضطر للسؤال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more