bana söz ver Rohan.kimseye "neden"... ve "nereye" gittiğimi sormayacaksın.... anneme iyi bak. | Open Subtitles | عدني يا روهان أنك بعد اليوم لن تسأل أح عني لماذا ذهبت والي أين أوعدني بذلك أعتني بأمنا |
- Soruları sen sormayacaksın orospu çocuğu. | Open Subtitles | عن ماذا؟ أنت لا تسأل الأسئلة أيها الحقير |
Bak, duymak istemiyorsan, sormayacaksın. | Open Subtitles | اسمع, إن لم تكن ترغب بسماع الحقيقة, فلا تسأل. |
Hiç sormayacaksın sanmıştım. Dinle, atıcının solunda oynamak istiyorum. | Open Subtitles | خلتك لن تطلب مني هذا أصغِ إلي، أريد أن أشغل القاعدة الأساسية |
Hiç sormayacaksın zannettim. Çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | خلتكَ لن تطلب مني أبداً " شكراً جزيلاً " |
Yirmi dakika boyunca ne yapacağımız konusunda hiçbir şey sormayacaksın. | Open Subtitles | عليك أن لا تسألي أي سؤال خلال العشرين دقيقة القادمة حول ما نفلعه |
Hiç sormayacaksın sandım. | Open Subtitles | ظننت أنك لن تطلبي مني هذا مطلقاً |
- Hiç sormayacaksın sandım ulan ya. - "Hiç sormayacaksın sandım ulan." | Open Subtitles | ــ لقد ظننت بأنك لن تسأل ذلك أبداً يا رجل ــ لقد ظننت بأنك لن تسأل أبداً |
Sana bir şey diyeyim beyim, soru falan sormayacaksın! | Open Subtitles | حسنا،دعنيأقوللكشيئا ، لن تسأل أي سؤال |
Bana söz ver Rohan. Kimseye "neden" ve "nereye" gittiğimi sormayacaksın. | Open Subtitles | أوعدني أنك بعد اليوم سوف لن تسأل أي أحد |
Hiç sormayacaksın sanmıştım. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أنك لن تسأل عن ذلك قط |
Hiç sormayacaksın sanmıştım. Nerede o sahi? | Open Subtitles | خلتُ أنكَ لنّ تسأل عن ذلك، أين هو الآن؟ |
Ama çok fazla soru sormayacaksın. | Open Subtitles | ولكن لا تسأل أسئلة كثيرة جداً. |
Konuşmamı istemiyorsan sormayacaksın. | Open Subtitles | إن لم تكن تريد التحدث، فلا تسأل. |
- Hiç sormayacaksın sandım. | Open Subtitles | اعتقدت أنك لن تطلب مني ذلك أبداً |
Hiç sormayacaksın sanmıştım. | Open Subtitles | حسبتك لن تطلب يدي أبداً. |
Hiç sormayacaksın sandım. | Open Subtitles | اعتقدت انك لن تطلب |
Sorularıma cevap vermeyeceksen soru da sormayacaksın. | Open Subtitles | أنتِ لن تجيبي على أسألتي. فلا تسألي إذاً. |
10 bin vereceğim ve başka soru sormayacaksın. | Open Subtitles | عشرة ألاف ولن تسألي أي سؤال اخر. |
Hiç bir zaman sormayacaksın sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنك لن تسألي أبداً |
Hiç sormayacaksın sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنك لن تطلبي مني هذا مطلقاً |
Hiç sormayacaksın sandım. | Open Subtitles | إعتقدُ بأنّكِ لن تسألين |
Yapacağına söz veriyor musun? Ne olduğunu sormayacaksın. | Open Subtitles | هل تعدني بأن تفعلها، بدون أن تسال ما هي؟ |
-Ama ne olduğunu sormayacaksın. | Open Subtitles | و لكنك لن تسألني عنه |