Millet, soruşturmamızı Ray Penbar'ın soruşturduğu aileler üzerinde yoğunlaştıracağız. | Open Subtitles | إلى الجميع ، سنركز تحقيقنا على العائلات التي كان يحقق في أمرها راي بنبار |
TAU'da çalışan herkes eskiden soruşturduğu birileri tarafından tacize uğruyor. | Open Subtitles | كل محقق يعمل لدي "اتحاد أمريكا التايواني" تمت مطاردته من قبل أشخاص يحقق بشأنهم. |
- Babamın soruşturduğu bir şeyin. | Open Subtitles | شىء كان والدنا يحقق فية. |
Steve McGarrett, babasının onu öldürmeden önce soruşturduğu şey hakkında ne kadar bilgisi var? | Open Subtitles | إلى أيّ مدى يعلم (ستيف ماكجريت) بشأن ما كان يحقق به والده قبل أن تقتله؟ |
Gardner'ın ortağını soruşturduğu hakkında bir söylenti var. | Open Subtitles | الموضوع هو أن جاردنر كان يتحرى عن زميلتك |
Sanırım babanın soruşturduğu şey buymuş. | Open Subtitles | أعتقد هذا ما كان أباك يتحرى عنّه |