Ne zamandır gelip Senin hakkında sorular soruyorlardı. | Open Subtitles | إنهم يأتون من حين لآخر يسألون عنك إلى الآن |
Muhtemelen zaferden heyecanlanmış küçük bir çocuğa sorular soruyorlardı. | Open Subtitles | ربما يسألون طفل ما عن فرحة الفوز |
Kırk Meyve Ağacı sayesinde binlerce kişiden e-posta aldım, "Nasıl ağaç dikilir?" gibi temel sorular soruyorlardı. | TED | بسبب شجرة الأربعين فاكهة، تلقيت آلاف وآلاف من الرسائل الإلكترونية من أفراد، يسألون أسئلة أساسية حول "كيف يمكنني أن أزرع شجرة؟" |
Çünkü birçok anne fıstık bakterileri bulaşıcılığı hakkında sorular soruyorlardı. | Open Subtitles | لإنه يوجد كثر من الأمهات يسألونني بشأن أنتقال العدوى البكتيرية للمكسرات. |
Bazı çocuklar bana seyretmemiş olduğum "Geceyarısı Ekspresi" filmi hakkında sorular soruyorlardı. Günde kaç sigara içtiğimi sorguluyorlardı, çünkü bütün Türklerin sigara tiryakisi olduğunu sanıyorlardı. Kaç yaşından sonra başımı kapayacağımı merak ediyorlardı. | TED | كان الاطفال يسألونني عن فيلم "Midnight Express", الذي لم أشاهده. واستفسروا عن عدد السجائر التي أدخنها في اليوم. لأنهم ظنوا أن جميع الأتراك كانوا مدخنين شرهين. وتساءلوا في أي سن سأبدأ بتغطية شعري. |
- Ne? Hagen'la ilgili sorular soruyorlardı. | Open Subtitles | - (كانو يسألون حول (هايغن- |
- Bana sorular soruyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يسألونني أسئلة |