"sorulduğunda" - Translation from Turkish to Arabic

    • سُئل
        
    • طرحت
        
    • سئل
        
    • يسألنا
        
    • عندما سَألَ
        
    • سُأل
        
    • سألوه
        
    Boltzmann'a yaşadığı asrın nasıl hatırlanacağı sorulduğunda bir fizikçiyi seçmedi. Open Subtitles عندما سُئل كيف سيتذكر أبناء قرنه أنه لم يُفضل الفيزيائي ؟
    Bugünkü kayıpla ilgili hisleri sorulduğunda... Open Subtitles "عندما سُئل عن شعوره حيال خسارته اليوم"
    Size soru sorulduğunda adınızı bilmek isterim, efendim. Open Subtitles بما اني طرحت بعض الاسئله اريد ان اعرف اسمك, سيدي.
    Rorschach lekelerinin neyi temsil ettiği sorulduğunda, hasta şöyle dedi: Open Subtitles وعندما سئل عن لوحات الحبر وما الى ذلك المريض رد:
    Ve bence biz, nasıl tanıştıkları sorulduğunda çok uzun bir hikâyesi olan o çiftlerden birisiyiz. Open Subtitles و أعتقد أننا ذلك الثنائي الذي يملك قصة طويلة عندما يسألنا أحد كيف تعرفنا على بعضنا.
    Tom Haviland'ın sözcüsüne Kim Hsu'nun cinayet hakkında soru sorulduğunda Hsu'nun ailesine taziyelerini gönderdiğini söylüyor. Open Subtitles عندما سَألَ عن القتلِ كيم Hsu، a ناطق لتوم هافيلند يَقُولُ يُرسلُ تعازيه إلى عائلةِ Hsu.
    Yağma ve kanunsuzluğu onaylayıp onaylamadığı sorulduğunda: Open Subtitles سُأل عن اعترافه على التحريض بالانفلات على القانون:
    Nereye gittiği sorulduğunda babasını ziyaret etmek istediğini söylemişti. Open Subtitles حين سألوه إلى أين هو ذاهب أجاب أنه يريد أن يزور أبيه
    Eldon Wyck hakkında soru sorulduğunda Ryan Hardy ona, "Joe Carroll'dan bu yana en kötü seri katil." dedi. Open Subtitles عندما سُئل عن (ألدون ويك)" (رايان هاردي) قال أنهُ أسوأ قاتل متسلسل "بعد (جو كارول)
    Bertrand Russel'a bir politikacı tarafından Fransa'nın şimdiye kadar yetiştirdiği en büyük adamı sorulduğunda cevabı tereddütsüz bir şekilde Poincare olmuştur. Open Subtitles أكثر علماء الرياضيات شهرة ووقاراً في زمنه. عندما سُئل (بيرتاند راسيل) من قبل سياسي فرنسي عمّن يظن أنه الرجل الأعظم الذي خرجت به فرنسا، رد من غير تردد، (پوانكاريه).
    Ben, bana bir soru sorulduğunda eğer cevabını bilmiyorsam bilmediğimi söyleyebilen bir insanım. Open Subtitles أنا شخص من النوع... إذا طرحت علي سؤالاً، ولا أعرف إجابته... سأخبرك أني لا أعرف
    Sizin gibi on dört on beş yaşında olan insanların, bir soru sorulduğunda cevabını biliyor olmaları gerekir. Open Subtitles الناس في عمر 14 أو 15 عاماً مثلكم يفترض أن... لو طرحت سؤالاً يجدر بهم أن يعرفوا الجواب
    Kendisine şiddetli tepkisinin nedeni sorulduğunda Bay Stewart şunları söyledi: Open Subtitles عندما سئل عن سبب إنفعاله العنيف قال ستوارت انه مل المراوغة
    Neden taşınmadığı sorulduğunda cevabı:. Open Subtitles كانت حجتة عندما سئل لماذا لا يريد الانتقال.
    Seks yaşamları sorulduğunda Brian'ın lafı şöyle oluyor. Open Subtitles عندما سئل عن جنسهم الحياة، ونقلت الصحيفة عن براين قوله
    "Her şeyin yolunda gideceğini nasıl bilebildikleri sorulduğunda..." Open Subtitles "عندما سَألَ كَمْ هم يُمْكِنُ أَنْ من المحتمل عَرفَه كُلّ العمل خارج...
    Matthew Sanson'ın ölümüne olan katkısı sorulduğunda: Open Subtitles سُأل عن دوره في مقتل ماثيو سانسون
    Sahilde meydana gelen ayaklanmayı başlattığı sorulduğunda: Open Subtitles عندما سألوه عن الشغب الذي حدث على الشاطئ قال:

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more