Ben ona birşeyler sorunca gerildi ve dediki "benim hikayemi öğrenmek istemezsin" | Open Subtitles | ولكن سألته عن نفسه وأصبح متوترا "انك لا تريد حياتي "قال ذلك |
Dedektif Hyde babamı sorunca ne kadar direndi hatırladın mı? | Open Subtitles | هل تذكر كم كان المحقق هايد عنيدا عندما سألته ان يعتقل والدي؟ |
Öğretmen, ona aklında ne olduğunu sorunca ona her şeyi anlattı. | Open Subtitles | و عندما سألته عما يدور في عقله أخبرها كل شيء |
Gardiyan bana patlayıcı sorunca resim tamamen aklımdan çıktı gitti. | Open Subtitles | سألني الحارس عن المتفجرات فنسيت تماماً أمر اللوحة. |
Jenna gezelim mi diye sorunca arabaya bindik. | Open Subtitles | سألني المسيح إذا كانت ستصطحبنا في جولة بالسيارة حتى نركبها كلنا |
- Sonra ona acı hissedip hissetmediğini sorunca, şöyle dedi: | Open Subtitles | -يا للمسيح لذا سألتها إذا كانت تشعر بالألم ولقد قالت |
Sen "Başka bir şey var mı" diye sorunca cevap vermesi neden bu kadar uzun sürdü ki? | Open Subtitles | لمَ إستغرقت وقتاً طويلاً للردّ عليك عندما سألتها لو كان هناك أيّ شيءٍ آخر؟ \ |
İnsanlar neden boşandığımızı sorunca ne diyorsun onlara? | Open Subtitles | عندما يسأل الناس لمَاذا قمتّ بالطلاق، ماذا تقول ؟ |
Polise; şu siyahi adamın evinde.., ...hiç bulundunuz mu diye sorunca, surat ifadesini gördünüz mü? | Open Subtitles | ما رأيكم عندما سأل ذلك الشرطي إن كان قد استقبل رجلاً أسوداً في منزله؟ هل رأيتم نظرته؟ |
Bu sabah ona Hollow Sky'ı sorunca, onda anlayamadığım bir şey gördüm. | Open Subtitles | هذا الصباح , عندما سألته بشأن السماء الجوفاء رأيت شيئاً فيه لم أكن أدركه |
diye. Kendi profili olduğunu söyledi. "Peki nesin sen"? diye sorunca, "Oyuncuyum" dedi. | TED | قال إنه ملفه الشخصي. سألته "إذا ماذا أنت؟". |
Bir keresinde Lincoln'a ne yapacağımı sorunca... | Open Subtitles | سألته ذات مرة عن رأيه عما ينبغي لي فعله مع "لينكولن". |
-Ne olduğunu sorunca ben yapmadım, dedi. | Open Subtitles | عندما سألته عن ذلك قال إنّه لم يكسره |
Ve ben ne olduğunu sorunca, sadece "Ölüm" dedi. | Open Subtitles | وعندما سألته عن ماهية هذا الشيء، كل ما قاله كان: "الموت". |
Pastanın nerede olduğunu sorunca panikledim. | Open Subtitles | وحين سألني أين الكعكة توترت جداً |
İnsanlar ne iş yaptığını sorunca ne diyeceğim? | Open Subtitles | ماذا أفعل إذا سألني الناس عن عملك ؟ |
Ernesto yine seni sorunca, niye bilmiyorum ama Famara'daki numaranızı verdim. | Open Subtitles | وعندما سألني "إرنسـتو" عنك ثانيّة لا أعرف لماذا؟ أعطيته الرقم في "فامـارا" |
Babam hayatımla ilgili planımı sorunca diyecek bir şeyim vardı. | Open Subtitles | وحينما سألني والدي عمّا أخطط له |
Nerede tanıştıklarını sorunca da Sophie çifte gökkuşağının altında unicorn'lu bir bahçede olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | وإذا سألتها أين إلتقيا، ستقول انه كان في حديقة تحت قوس قزح مزدوج مع وحيد القرن. |
- Sonra ona acı hissedip hissetmediğini sorunca, şöyle dedi: | Open Subtitles | -يا للمسيح لذا سألتها إذا كانت تشعر بالألم ولقد قالت |