Yarattığın sorundan bahsediyorum. Sabahtan beri insanların ağızlarını ve gözlerini dikiyorsun. | Open Subtitles | الاضطراب الذي تمنحيه، لقد كنتِ تخييطين وجوه الناس طوال اليوم |
O yüzden bu sorundan etkilendiğinde hücrelerin yenilendi. | Open Subtitles | لذا عندما حصلتي على ضرر من هذا الاضطراب الخلايا الخاصة بك اصلحت نفسها |
Bu sorundan hiç hoşlanmadım Nathan. | Open Subtitles | انا لست سعيد بهذا الاضطراب نايثن |
Güzel ördek yavrusu şöyle diyor "Ailenizle olan bir sorundan kaçmak tüyleri erken dökmeye neden olabilir." | Open Subtitles | البطيطة الجميلة تقول, "تجنب التقرب من الوالدين يؤدى إلى تساقط الريش مبكراً" أنظر؟ |
Güzel ördek yavrusu şöyle diyor "Ailenizle olan bir sorundan kaçmak tüyleri erken dökmeye neden olabilir." | Open Subtitles | البطيطة الجميلة تقول, "تجنب التقرب من الوالدين يؤدى إلى تساقط الريش مبكراً" أنظر؟ |
sorundan haberdar olur olmaz, peşine birini taktık. | Open Subtitles | لهذا , عندما أصبحت مطلعا على المشكلة قمنا بمراقبته |
Konuşmalıyız, çünkü Modern Yaban Ördeği'ne göre, aileyle olan bir sorundan kaçmak, tüyleri döker. | Open Subtitles | ويجب أن نتكلم بالأمر لأن (مودرن مالارد) يقول أن تجنب التقرب... بمكن أن يؤدى الى فقدان الريش, وأنا صغير بالفعل |
Konuşmalıyız, çünkü Modern Yaban Ördeği'ne göre, aileyle olan bir sorundan kaçmak, tüyleri döker. | Open Subtitles | ويجب أن نتكلم بالأمر لأن (مودرن مالارد) يقول أن تجنب التقرب... بمكن أن يؤدى الى فقدان الريش, وأنا صغير بالفعل |
sorundan yakınmak yerine çözmeye uğraşıyor. | Open Subtitles | بدلا من ان تركز على المشكلة تجدها تركز على حلها |