"sorunlarının" - Translation from Turkish to Arabic

    • مشاكلك
        
    • مشاكله
        
    • مشاكلهم
        
    • مشاكلكِ
        
    • المشاكل
        
    • همومك
        
    • مشاكلها
        
    • لمشاكل
        
    • لمشاكلها
        
    • مشاكلِكَ
        
    • قضايا
        
    - Anlamadım. - Binbaşı burada bana sorunlarının ne olduğunu söyledi. Open Subtitles أنا لا أفهم - الرائد هنا أخبرني ما هي مشاكلك -
    Kişisel sorunlarının ne olduğunu bilmiyorum ve umurumda da değil. Open Subtitles لديّ مشاكل شخصية , أنا لا أعرف ما هي مشاكلك الشخصية و أنا لا أهتم بها
    Diyaframı yırtılmış, bu sorunlarının en küçüğü, çünkü travmanın şiddetiyle torasik aortası zedelenmiş. Open Subtitles , انه انفتاق داخلي , و هذا أقل مشاكله لأن الرضح أصاب الأورطي
    Bu durum bana olağandışı geliyor onun sorunlarının, meselelerinin bir gecede geçmesi. Open Subtitles ...يفاجئني أنَّ مشاكله قد حُلّتْ في ليلةٍ وضحاها
    Annem ve babam sıradan insanların kişisel sorunlarının çözüldüğü bu programı dinlemeye bayılırlardı. Open Subtitles أمي وأبي كانا يحبان الاستماع للبرنامج حيث يتم مساعدة أشخاص عاديين في مشاكلهم الخاصة
    En son geldiğinde tüm sorunlarının sebebi beslenme yetersizliğiydi. Open Subtitles آخر مرّة كنتِ هنا، جميع مشاكلكِ الصحيّة كانت بسبب سوء التغذية
    daha çok ciddi enerji sorunlarının geleceğine odaklandık, ve şirketler için ürünler ürettik TED وركزنا أكثر ، في المشاكل الجدية لطاقة المستقبل ، وأنتجنا بعض المنتجات ،
    Shane, eğer çeneni kapamazsan JD, sorunlarının en küçüğü olacak. Open Subtitles إن لم تصمت يا (شاين) فسيكون (جي دي) أقلّ همومك
    Ve ne kadar büyük de olsa kişisel sorunlarının halledilebileceği düşünülüyordu. Open Subtitles و مهما كانت مشاكلها الشخصية فيجب أن يتم السيطرة عليها
    Her zamanki sorunun, onun sorunlarının senin olduğunu düşünmendi. Open Subtitles احدى مشاكلها بانك تعتقد ان هذا من مشاكلك
    Ama bu, senin sorunlarının daha az önemli olduğu, ya da sana destek olmayacağımız anlamına gelmiyor. Open Subtitles هذا لا يعني بأنّ مشاكلك أقل مهمة اننا هنا جميعا لاجلك
    Olgunlaşınca tüm sorunlarının yok olmasını sağlarım. Open Subtitles أنا فقط أعطيتكَ قطع التركيب و حين تنضج سأجعل جميع مشاكلك تختفي
    Bu konuya girmekten nefret ediyorum ama bence şu sütyen mevzusu sorunlarının en küçüğü. Open Subtitles أكره أن أتحدث في هذا، ولكن موقفك من الصدرية يشكل جزءا ًمن مشاكلك.
    Bu konuya girmekten nefret ediyorum ama bence şu sütyen mevzusu sorunlarının en küçüğü. Open Subtitles أكره أن أتحدث في هذا، ولكن موقفك من الصدرية يشكل جزءا ًمن مشاكلك.
    sorunlarının en küçüğü o, kafasında çivi var adamın. Open Subtitles هذا أقل مشاكله.ان هنالك مسماراً في رأسه
    Arkadaşları, Emily Redd'in zihinsel sorunlarının kaynağının hayatı boyunca yanında olmayan annesinin kek satışı sırasında kendisini rezil etmesidir, diyorlar. Open Subtitles اكتشاف أصدقاء إميلي أن مصدر مشاكله النفسية... ... ومن المقرر أن بيع المدرسة المعجنات. حيث والدته...
    Bütün sorunlarının çözümü çoktandır raflarda duruyordu. Open Subtitles حل مشاكله في الواقع يمكن في تركها للأبد
    Kendi başlarına iyileştiğine inanan hastalarım oldu ama sadece sorunlarının yerini şiddet eğilimi aldı. Open Subtitles حسناً لدي مرضى كانوا يعتقدون انهم يملكون شفائاً ذاتياً فقط عبر ان يجعلوا مشاكلهم تظهر في شكل اعمال عنف
    Vücudunun bakır işleme sorunu var. Tüm sorunlarının sebebi bu. Open Subtitles لم يكن جسدكِ قادراً على معالجة النحاس ممّا سبّب كلّ مشاكلكِ
    Hayatın sorunlarının çözümleri şişenin dibinde değil. Open Subtitles حلول المشاكل العائلية ليست في زجاجات الشراب
    Shane, eğer çeneni kapamazsan JD, sorunlarının en küçüğü olacak. Open Subtitles (إن لم تصمت يا (شاين فسيكون (جي دي) أقلّ همومك
    İçki ve kumar, senin tüm sorunlarının sebebi. Open Subtitles اشرب وراهن هذه اجابتك لمشاكل الحياة التي تواجهك
    Bu bana sorunlarının çözümünün ben olmadığını fark etmeden önce ona fişek gibi girmem için 5 saniye verir. Open Subtitles لكي اتغلغل بها بدون ان تعرف انني لست الحل لمشاكلها سأقول لك عن ذوقي
    Şu anki sorunlarının yanında lafı bile olmaz. Open Subtitles هذا أقل مشاكلِكَ.
    Daha yeni meclisten geçen yasamızın ve diğer ülkelerde uzun süredir bulunan yasaların; yerel çapta ve kızların sorunlarının çok çarpıcı olduğu topluluk çapında halka duyurusu yapılmalıdır. TED القانون الذي تمت المصادقة عليه مؤخرا والقوانين التي في الدول الأخرى هناك تحتاج أن يتم إشهارها على المستوى المحلي على مستوى المجتمع حيث قضايا الفتيات ملفتة للنظر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more