"sorunlardan" - Translation from Turkish to Arabic

    • المشاكل
        
    • المشكلات
        
    • الإضطرابات
        
    • بالمشاكل
        
    • مسؤلة
        
    Bu sorunlardan ikisini bugün sizlerle paylaşacağım ve şu an ki durumlarından bahsedeceğim. TED لذا سنتناقش في هذا الصباح حول اثنتين من تلك المشاكل وسنتحدث عن وضعهما
    Eğer sıtma eredikasyonu yapmak veya sıtmayı azaltmak istiyorsanız, yapılacak en efektif şeyin ne olduğunu bilemiyor olmamız sorunlardan birisi. TED و أحد المشاكل التي تواجهك لو تحاول إبادة الملاريا أو تقليلها هي انك لا تعرف ما هو أكثر الحلول فعالية.
    Bu, şu akıllara durgunluk veren sorunlardan başka bir tanesiydi. TED لذا هذه واحدة من المشاكل العالمية المحيّرة للعقل.
    Klasik ekonomi ile ilgili sorunlardan biri de tamamen gerçeklikle dolu olmasıdır. TED و أنا أعتقد ان احدى المشكلات المتعلقة بالاقتصاديات التقليدية هو بالطبع الانشغال بالواقع
    Dolayısıyla bir sorunumuz var ve bu sorunlardan biri mesafe. TED إذن فنحن لدينا مشكلات، وإحدى المشكلات هي المسافة.
    Charlotte Cross bu kasabayı sorunlardan kurtarmaya yardım etmek için geldi. Open Subtitles لقد جاءت شارلوت كروس هنا للمساعدة لإنقاذ هذه المدينة من الإضطرابات
    Birincisi sorunlardan içeri dalanlar, ikincisi sorunlarından çıkanlar. Open Subtitles واحدةٌ منها توقعكَ بالمشاكل واحدةٌ تُخرجكَ من ذلك.
    sorunlardan Mara'nın sorumlu olduğunu onlara söyledim. Open Subtitles قلت لهم أن مارا مسؤلة عن الاضطرابات انهم بحاجة الى معرفة ما أذ كنت ضد ذلك
    Ve zannediyorum bu sorun, bu konferansta duyacağınız sorunlar içinde düzeltilmesi en kolay sorunlardan biridir. TED أعتقد بالفعل, من كل المشاكل التي ستسمعون عنها في المؤتمر هذه على الأرجح واحدة من أسهل المشاكل إصلاحًا.
    Biyolojideki en etkileyici ve önemli sorunlardan biri farklı dalların ne zaman ve nasıl ayrıldığını keşfederek hayat ağacını yeniden oluşturmaktır. TED أحد المشاكل الهامة واللافتة في علم الأحياء هي إعادة بناء شجرة الحياة، واكتشاف متى وكيف تشعبت الفروع المختلفة.
    Karşılaştıkları sorunlardan biri beyaz kabuklu çam ağaçlarının ölmesi. TED أحد المشاكل التي يواجهونها الآن هي موت الصنوبر أبيض الساق.
    Hatta kimileri sorunlardan bahsediyor, enerjimizi sağladığımız kısıtlı kaynak sorunlarından. TED حتى أن بعض الرفاق يتحدثون عن المشاكل مع المصادر المحدودة حيث تأتي طاقتنا الحالية منها.
    Bildiğiniz üzere El Salvador'daki sorunlardan biri de polislerin yozlaşmış olması. TED ونحن على علمٍ بأنه في السلفادور كانت إحدى المشاكل فيها هي فساد الشرطة،
    Görünür ışık kirliliği bu sorunlardan biri değil. TED ولا يعد التلوث الضوئي واحدًا من هذه المشاكل.
    Ve su çözümleri elde edersiniz. Su en acil sorunlardan birisi. TED وتحصل على حلول للماء. الماء هو أحد المشاكل الضاغطة.
    Birbiri ardına başarısızlık oldu ve bu özel sorunlardan biri de yangındı. TED واجهت فشلًا بعد الآخر، وكانت النار أحد المشكلات غير الاعتيادية.
    Bu duvarlar sorunlardan kaçmak için yapılmadı. Open Subtitles لم تبن هذه الأسوار لمنع المشكلات من الدخول.
    Eğer o zavallı kız öldüyse sorunlardan kurtulmak için tek şansımızı da kaybettik demektir. Open Subtitles . إن ذهبت هذه الفتاة المسكينة . فستذهب معها فرصتنا الوحيدة , للقضاء علي الإضطرابات
    Sen ortadan kaybolduğunda sorunlardan haberi olmayan insanlar neden gittiğini anlamadılar. Open Subtitles ... عندما اختفيت , الناس اللذي لا يعلمون . بشأن الإضطرابات , لم يعرفوا سبب رحيلك
    - Adam gelecek Salı işsiz kalacak eğer sen lanet olası sorunlardan şaşmazsan. Open Subtitles أنه سيخسر وظيفتة أذا انت أعتنيت بالمشاكل أنه سيخسر وظيفتة أذا انت أعتنيت بالمشاكل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more