Annem sosyetik biriydi, Maribelle ise sahneye çıkan bir kız. | Open Subtitles | والدتي كانت سيدة راقية وماريبيل كانت فتاة من المسرح |
Ama işte sahip oldukları şeyin birazına sahip olsam beni daha sosyetik biri yapardı, değil mi? | Open Subtitles | لكن اذا كان يمكنني الحصول على القليل مما لديهم سوف يجعلني راقية صحيح ؟ |
Senin kadar sosyetik olmayabilirim, ancak burada öylece dikilip, zenci olduğumdan ötürü ucuz olduğumu söylemene izin vereceğimi sanıyorsun siktirip gidebilirsin. | Open Subtitles | انا ربما لااكون راقية مثلك لكن اللعنة عليك اذا كنت تعتقدين انني سوف ابقى هنا وان اسمح لك ان تخبريني انني رخيصة لإنني زنجية |
sosyetik kaşar arkadaşlarıyla, boşadığı kocalarıyla dalga geçerdik çünkü ben de bir parçasıyım sanırdım ama meğerse asıl dalga geçilen benmişim. | Open Subtitles | ضحكنا على أصدقائها الإجتماعيّن الحقراء أو على أيّ زوج تطلّقت منه في السابق لاّنني أعتقدت أنّي مشارك بالمزحة |
sosyetik kaşar arkadaşlarıyla, boşadığı kocalarıyla dalga geçerdik çünkü ben de bir parçasıyım sanırdım ama meğerse asıl dalga geçilen benmişim. | Open Subtitles | ضحكنا على أصدقائها الإجتماعيّن الحقراء أو على أيّ زوج تطلّقت منه في السابق لاّنني أعتقدت أنّي مشارك بالمزحة |
Yılın sosyetik budalası olabilmek için kendilerini vurmak zorundalar. | Open Subtitles | عليهم أن يطلقو النار على أنفسهم ليصبحو أغبى رجال الطبقة العليا |
Görünüşe göre, 127. "Yılın sosyetik Budalası" yarışmasında bizleri harika bir öğleden sonra bekliyor. | Open Subtitles | يبدو بأننا سنكون ...في ظهيرة رائعة للرياضة في النسخة ال127 من عرض أغبى رجل من الطبقة العليا في العالم |
Şey, bir blogcu beni yaydığım bir haber hakkında aradı sen ve Daniel hakkında-- sosyetik Emily Thorne'un yakışıklı prensini bulmak için beklemesi hakkında. | Open Subtitles | لقد اتصل بي مدون ما حول تلك المقالة التي وضعتها عنكِ وعن (دانييل) كيف أنّ فتاة المجتمع (إميلي ثورن) انتظرت لتعثر على فارس أحلامها |
sosyetik kızın kanında alkol seviyesi sıfır. | Open Subtitles | كان BAC المبتدأ الخاص بك الصفر. |
Bunları sevdim. Güzel. Çok sosyetik. | Open Subtitles | أحب هذه هذه جيدة جدا، هذه جد راقية |
Bu içkisiz bir parti, sosyetik, zarif. | Open Subtitles | هذه حفلة حصرية، راقية وأنيقة |
sosyetik isimlere sahip ucuz otellerde. | Open Subtitles | نزل رخيصة بأسماء راقية |
Birinci ve yılın sosyetik budalası: | Open Subtitles | أغبى رجل في الطبقة العليا هذه السنة |
Javais yılın sosyetik budalası oluyor! | Open Subtitles | (جافيز) هو أغبى رجل في الطبقة العليا هذه السنة |
Şey, bir blogcu beni yaydığım bir haber hakkında aradı sen ve Daniel hakkında-- sosyetik Emily Thorne'un yakışıklı prensini bulmak için beklemesi hakkında. | Open Subtitles | لقد اتصل بي مدون ما حول تلك المقالة التي وضعتها عنكِ وعن (دانييل) كيف أنّ فتاة المجتمع (إميلي ثورن) انتظرت لتعثر على فارس أحلامها |