Camda kan yoktu, bu da soyguncunun pencereden girerken kendini kesmediği anlamına geliyor. | Open Subtitles | لا دمّ على الزجاج الذي يعني أن السارق لم يَجرح نفسه عبر النافذة |
Yani soyguncunun silahı vardı. | Open Subtitles | أعني، السارق كان لديه مسدس كان ممكن أن يقتلهما معاً |
Maskeli bir soyguncunun birine zarar vermeyi planladığını sanmıyorum ama nadiren olur. | Open Subtitles | حسناً، لا أعتقد أنّ السارق المُقنع قصد أن يؤذي أحداً، ولكن مرّة أخرى، فهم نادراً ما يفعلون. |
22:30'da kocasıyla konuştuktan sonra ve saat 23:00'te soyguncunun kaçtığını görmeden önce bir ara. | Open Subtitles | في وقت ما بعدما تحدث لها زوجها الساعة 10: 30 وقبل أن ترى اللص يهرب الساعة 11: |
Bir kez soyguncunun gerçek kimliğini öğrendiğinizde onu bulmağa çalışıp, suçlayacağınızdan emindim. | Open Subtitles | عرفت أنك حالما تتعرف على هوية اللص الجديدة ستحاول توريطه |
Kardeşinin yanına doğru giderken, soyguncunun sokağın karşısından ateş ettiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أن المصوب أطلق عليها من الشارع وفيما تتقرب من أخيها |
Sence polis daha gelmeden soyguncunun rehine alması biraz tuhaf değil mi? | Open Subtitles | ألا تظنين أن ذلك غريب الرجل المسلح أخذ رهينة قبل وصول الشرطة؟ |
Sigorta düzenleyici biraz önce aradı, görünüşe bakılırsa, dükkanın alarmı açıkmış, ama soyguncunun kaçtığı arka pencerenin bulunduğu bölgede alarm çalışmıyormuş. | Open Subtitles | مسئول التأمين إتصل للتو وعلى ما يبدو، جرس إنذار المحل كان يعمل لكن منطقة النافذة الخلفية حيث هرب السارق |
soyguncunun tezgahtarı neyle bağladığını tahmin et bakalım. | Open Subtitles | إحزر ماذا إستعمل السارق ليقيّد به البائع؟ |
Dükkanın alarmı açıkmış, ama soyguncunun kaçtığı arka pencerenin bulunduğu bölgede alarm çalışmıyormuş. | Open Subtitles | قال أنّ جرس الإنذار كان يعمل لكن جهة النافذة الخلفية حيث هرب السارق لم تكن تعمل |
soyguncunun sesini duysaydın daha kolay olur muydu? | Open Subtitles | في حال لو إستطعت سماع صوت السارق تعتقد أن هذا قد يسهل الأمور ؟ |
...bir kral, maskeli bir soyguncunun suratına kapıyı çarpıyor değil mi? | Open Subtitles | الملك يصفق الباب على السارق المقنع؟ |
Bayanlar ve baylar, meyve bahçesi bulvarı Kwik-E-Market'i kapı çerçevesindeki mihenk taşı soyguncunun ne kadar uzun olduğunu söyleyen yer, size son sayısal kazananını duyurmaktan gurur duyar. | Open Subtitles | "سيداتي وسداتي ، متجر "كويك-إي-ماركت الذي اخترع الجهاز الذي يضع على البوابة ويخبرك عن مدى طول السارق الذي سرقك |
Evet, ama ihbar soyguncunun 18 ila 25 yaşı arasında olduğunu söylüyordu, doğru değil mi? | Open Subtitles | نعم، ولكن ذكرُ في التقرير بأن السارق كان من الذين تتراوح أعمارهم 25-18 أليس هذا صحيح؟ |
-Kahraman avaremizi görüyor musun? Hayır, ama soyguncunun adına bak: | Open Subtitles | لا، ولكن انظري إلى اسم السارق |
DNA testi ve gerçek soyguncunun itirafı sayesinde temize çıktı. | Open Subtitles | - كان بريء بأدلة الحمض النووي ( DAN ) و إعتراف من السارق الفعلي . - أم |
soyguncunun Londra'dan gelen tarifi burada. | Open Subtitles | ها هو وصف اللص الذى أستلمته من لندن |
Şey, çünkü soyguncunun eldiven giymesi gerekiyordu. | Open Subtitles | لأن اللص كان يرتدي قفاز |
Arka taraftan koşup gelmiş ve soyguncunun dışarı kaçtığını görmüş. | Open Subtitles | خرجت من الخلف , شاهدت المصوب يهرب |
Silahlı soyguncunun yalnız olmayı sevdiği söylendi. | Open Subtitles | وصف الرجل المسلح بأنه يعمل وحده... |