Bay Speight'in evini ziyaret için ödedim ve belki bilmek istersiniz ailesinin tüm eşyaları kaybolmuş ve hiçbir yerde yokmuş. | Open Subtitles | " لقد زُرت مسكن السيد " سبيت وأعتقد أنك ستهتم لمعرفة أن عائلته وجميع أمتعته في مكان لا يُمكن رؤيته |
Speight ile devriye gezerlerdi. | Open Subtitles | أعتاد على الذهاب بمأموريات مع "المفتش "سبيت" لصالح "قسم الصحة |
Bay Speight ile hastane konusunda yaptığınız anlaşmalardan birbirimizi tanıdığımız için istekli olabileceğinizi düşündüm. | Open Subtitles | أعتقد بما أننا نعرف بعضنا "عن طريق سيد "سبيت و العلاقات الاخرى بمستشفاك ربما تكون ميالاً نحوي |
Bayan Cornelia Robertson ve New York Sağlık Bakanlığı'ndan Bay Jacob Speight geldi. | Open Subtitles | "آنسة "كورنيليا روبرتسون و سيد "جاكوب سبيت" من مكتب الصحة لمدينة نيويورك |
Orchard Sokağı'ndaki gecekondularda da birkaç vaka daha var fakat Bay Speight, bunların bağlantılı olup olmadığından emin değil. | Open Subtitles | هناك مجموعة آخرى من الحالات "بالأسفل بمساكن شارع "اورشارد "و لكن سيد "سبيت غير متأكد أنهم مرتبطين ببعض |
- Sayın Hakim. - Müfettiş Speight, lütfen. | Open Subtitles | سيدي القاضي - أيها المفتش "سبيت" من فضلك - |
Müfettiş Speight ve ben şüpheliyi bu öğleden sonra tutukladık. | Open Subtitles | المفتش "سبيت" و أنا قبضنا على المشتبه بها ظهراً |
- Cornelia. - Speight'in feribottan düşüp öldüğünde küp gibi sarhoş olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ـ كورنيليا ـ وأخبرني أن " سبيت " كان سكير بشكل مروع |
Müfettiş Speight vakasının kapandığını söylediler. | Open Subtitles | لكنهم قالوا أن قضية المفتش " سبيت " تم إغلاقها |
Speight'in cesedinin toprağın altında kalmasını isteyenler. | Open Subtitles | الأشخاص الذين يتأكدون أن جثة " سبيت " ستظل باقية في الأرض |
Sanki birileri Speight'i arayanlar olacağını bilip bulunmasını engellemek istemiş gibi. | Open Subtitles | " يبدو الأمر وكأن أحدهم علم بأن هُناك أشخاص ستبحث عن " سبيت وأرادوا أن يتأكدوا من عدم إيجاده |
Sağlık Bölümü'nden Müfettiş Speight'in ölümünü soruşturuyordum. | Open Subtitles | لقد كُنت أحقق في وفاة المُفتش " سبيت " من قسم الصحة |
Speight ailesinin burada yaşadığı söylenmişti bana. | Open Subtitles | لقد تم إخباري أن عائلة " سبيت " تعيش هُنا |
Yargıç elbiselerini gönderdikten sonra bunu Bay Speight'in cebinde buldum. | Open Subtitles | " لقد وجدت هذا بداخل جيب سترة السيد " سبيت بعدما أرسل الطبيب الشرعي ملابسه |
Belki de Müfettiş Speight'i çağırıp iki kelam etmeliyiz. | Open Subtitles | ربما ينبغي علينا استدعاء المفتش (سبيت) ونتكلّم معه |
Müfettiş Speight'e bunu siz mi verdiniz? | Open Subtitles | هل أعطيت هذه إلى المُفتش " سبيت " ؟ |
- Tam vaktinde, Bay Speight. - Her daim. | Open Subtitles | "في الوقت تماماً سيد "سبيت - دائماً - |
- Speight'i öldüren sendin. - Neely. | Open Subtitles | " ـ أنت من قتلت " سبيت " ـ " نيلي |
Ha, ben de Müfettiş Speight ile ilgili geldin sandım. | Open Subtitles | " أفترض أنك عُدتِ بسبب المفتش " سبيت |
Speight, evet. Ben Cornelia Showalter. | Open Subtitles | " أجل ، " سبيت " ، أنا " كورنيليا شولتر |