| Evet, stüdyonun yerini internetten bulup ulaştığım bilgiyi size ilettim. | Open Subtitles | اجل , لقد حددت مكان الاستوديو و ارسلت اليك المعلومات |
| Sizce Oliver'ın bölümü için stüdyonun ilk tercihi kim olmuştur? | Open Subtitles | الذين رأيك كان اختيار الاستوديو الاول بالنسبة للجزء من أوليفر؟ |
| stüdyonun 86 milyon dolarını sadece 20 saniyelik bir giriş için mi harcadım yani? | Open Subtitles | لقد انفقت 86 الف دولار من ميزانية الأستوديو على 20 ثانية؟ |
| Tamam,bak, Bu sabah stüdyonun büyük patronuyla görüştüm, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً، اسمعي، تحدثت مع رئيس الأستوديو هذا الصباح |
| Stüdyoyu gözetim altına alacağımızı bildiğinden stüdyonun içine gizlenmiş olmalı. | Open Subtitles | الاستديو كان مراقباً لا يمكن أن يخفي نفسه داخل الاستديو |
| Bu stüdyonun en çok gişe kıran filmlerinde ben oynadım. | Open Subtitles | أنت تعاملني و كأنني طفلة و أنا أكبر مكسب لهذا الإستديو |
| Jim üç mil aşağıya gitti ve ben de stüdyonun üç mil uzağına gittim ve bunu bir garajda fotoğrafladım. | TED | غاص جيمس 5 كلم بينما مشيت أنا حوالي 3 كلم خارج الاستوديو وصورت ذلك في كراج. |
| Bu nedenle, stüdyonun ilk kuralı... ...burada sınırlara ve korkuya yer yok. | TED | لذلك كان الاستوديو ، بلا حوجز، ولا خوف. |
| Efendim ben stüdyonun dışındayım. | Open Subtitles | الرائد رام يتحدث يا سيدي أنا خارج الاستوديو |
| stüdyonun dışındayım, araba için park yeri arıyorum. | Open Subtitles | انا خارج الاستوديو ابحث عن مكان لأيقاف السيارة |
| Sen de biliyorsun ki stüdyonun bir dolu avukatı var. | Open Subtitles | أتعرف ، الاستوديو به مبنى مليئ بالمحامين |
| Vince onunla konuştu. Herşeyin yolunda olduğunu söylemiş. Sadece stüdyonun imzasını bekliyorlarmış. | Open Subtitles | كلا، قالت أن كل شيء مُبرم ننتظر توقيع الأستوديو |
| Çocuklar, stüdyonun yeni başkanıyla konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | يا سادة، أنتم تتكلمون مع رئيسة الأستوديو الجديدة |
| stüdyonun karanlık olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا أنّ الأستوديو يجب أن يكون مظلماً |
| Ama yine de stüdyonun yapacağı bir tane bile bulamadık. | Open Subtitles | لم نعثر حتّى على سيناريو يلائم الأستوديو |
| Stüdyoyu gözetim altına alacağımızı bildiğinden stüdyonun içine gizlenmiş olmalı. | Open Subtitles | كيرا هذا يحاول أن يجعلنا نصدق أنه كان خارج الاستديو |
| Beni işe geri aldığınız için teşekkürler Bay Taransky. stüdyonun tarafını tutmuşum gibi göründüğünü biliyorum. | Open Subtitles | انا اعلم انني بدوت وكانني في جانب الاستديو |
| Kahrolası Reedburn stüdyonun sahibi olduğu için mi? | Open Subtitles | رادي ريدبورن" مالك الإستديو أو شئ كذلك ؟ " |
| Bu benim favorilerimden çünkü stüdyonun kendisini görebiliyorsunuz. | TED | هذا هو المفضل لدي لأنكم يمكنكم أن تروا الإستوديو في حد ذاته. |
| Bölge koduyla birlikte stüdyonun telefon numarası. | Open Subtitles | إنه رقم هاتف للاستديو مع مفتاح المنطقة |
| Evet. Şanslıyız ki Alfalfa, stüdyonun yetimhaneden aldığı bir çocuktu. | Open Subtitles | لحسن الحظ أن "برسيم" كان يتيماً ومملوكاً للاستوديو |
| stüdyonun kuzeyinden sağlam erişim elde ettik. | Open Subtitles | لقد حصلنا تواً على وصول غير معوق للجهة الشمالية من الاستوديو |
| Adamlarım içeride ama stüdyonun girişine patlayıcılar yerleştirilmiş. | Open Subtitles | رجالي في الداخل ولكن الطريق الى الاستيديو بم تم تجهيزة بالمتفجرات |