Chris, büyük oğlum, North Hollywood'daki bir film stüdyosunda çalışıyordu. | Open Subtitles | كريس ولدي الأكبر، لقد كان يعمل في شمال هوليود في استديو للأفلام |
Daha önce gerçek bir kayıt stüdyosunda bulunmamıştım. | Open Subtitles | لم اكن في استديو تسجيلات حقيقي من قبل حسنا لا يمكن ان نشعر بالفرق |
Lisa'nın sutyeni nasıl oldu da Jason'ın stüdyosunda bulundu? | Open Subtitles | كيف وصلت حمالة ليسا الصدرية الوصول الى استوديو جايسون |
Kayıt stüdyosunda staj yapıyorum ve işimi dinlemek isteyen yasal müzik yapımcısı var. | Open Subtitles | أنا أتدرب في استوديو تسجيل وهناك منتج موسيقى شرعي يود سماع عملي |
Para vermek yerine para almadan, stüdyosunda kendi albümümüzü çıkarmamızı teklif etti. | Open Subtitles | بجانب مسألة الدفع, فقد عرض علينا تسجيل.. البومنا في الاستوديو الخاص به |
Çalıştığın TV stüdyosunda hala yarışmalar düzenliyorlar mı ? | Open Subtitles | هل مازالوا يصورون برنامج المسابقات في الاستيديو الذي تعمل به ؟ |
Tüm gün kayıt stüdyosunda olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | أعتقدت بأنكِ ستكوني في أستوديو التسجيل طوال اليوم |
Oh, tatlım. Neden güzel bir şehir stüdyosunda bale öğretmiyorsun bilmiyorum. | Open Subtitles | عزيزتي, لا أعرف لماذا لا تعلمين الباليه فقط في إستوديو المسكن اللطيف |
Evet. Haftasonlarında ona stüdyosunda yardım ederdim. | Open Subtitles | نعم، كنت أساعدها في مرسم الرقص في نهاية الأسبوع |
Sen yazına devam edersin, ben de bir film stüdyosunda çalışırım... | Open Subtitles | انت تستطيع انت تكتب و انا سأعمل في استديو افلام |
Daniel'la Wilhelmina'nın akşama kadar tasarım stüdyosunda toplantıları var. | Open Subtitles | ليس اذا حضرنا متأخرات.. دانيال و ويلمينا لديهم اجتماع في استديو التصميم الى وقت الظهر |
Sanırım kardeşimin yanına taşınırım daha sonra vesikalık çekerek bir fotoğraf stüdyosunda çalışırım. | Open Subtitles | نعم سأقابل أختى و أرى إن كان بإمكانى العمل فى استديو |
Pis bir apartmanın minicik stüdyosunda oturduğumu görmesine izin veremem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أجعله يرى أنني أعيش في استديو صغير جداً في بناية قذرة |
Elbette. Sizi hazır olduğunuzda tasarım stüdyosunda bekliyor olacağız. | Open Subtitles | بالطبع، سننتظركما في استوديو التصميم حين تكونان جاهزتين |
Bugün çok iyi bir kayıt stüdyosunda bir seans ayarladım. | Open Subtitles | حجزت جلسة تسجيل في استوديو من أعلى المستويات. |
Arkadaşımın yoga stüdyosunda yıl dönümü partisi var, mutlaka gel. | Open Subtitles | تعال إلى حفلة صديقتي بمناسبة مرور سنة على زواجها في استوديو اليوغا. |
Evet. stüdyosunda sanat perisi olmam için poz vermemi rica etti. | Open Subtitles | طلب مني اعرض له في الاستوديو , لأكون له كـ مصدر روحي |
Ama stüdyosunda çok fazla resim yoktu, onları bir yere saklamış olmalı. | Open Subtitles | لكنّ هناك بضعاً منها في الاستوديو لقد خبّأها في مكانٍ ما |
Çalıştığın TV stüdyosunda hala yarışmalar düzenliyorlar mı? | Open Subtitles | هل مازالوا يصورون برنامج المسابقات في الاستيديو الذي تعمل به ؟ |
Bütün gün babamın stüdyosunda çürüyorum ... Gülümse ve çıkıss, gülümse ve çıkıs! | Open Subtitles | تعفنت طوال اليوم في أستوديو والدي ابتسم تصوير ،ابتسم تصوير |
O kayıt stüdyosunda ben de kostümlere bakıyorum. | Open Subtitles | إنه فى إستوديو التسجيل وأنا فى خرجت للقيام بالتحقق من الأزياء |
Önünüzde duran çizimler.. Da Vinci'nin stüdyosunda bulunmuştur. | Open Subtitles | الرسومات التي أمامك تم العثور (عليها بداخل مرسم (دافينشي |
Fotoğrafçı Hendrix, stüdyosunda Bayan Lejiana'nın resmini çekmeyi bekliyor. | Open Subtitles | المصور "هندريكس" فى الأستوديو الخاص به "ينتظر تصوير أنسة تدعى "ليجيانا |
Babamın stüdyosunda oturuyor ve resim yapıyor aynı müziği tekrar tekrar dinliyor. | Open Subtitles | هي فقط تجلس في الأستديو وترسم تستمع لنفس الموسيقى بأستمرار |
SUNY Buffalo'da bulunan bir elektronik müzik stüdyosunda bir teknisyen olarak çalışıp, çeşitli tamir ve bakım işlerini yaparken. | TED | كنت فنياً، أقوم بأعمال الإصلاح والصيانة في ستوديو الموسيقى الإلكتروني في جامعة ساني في بافولو. |