Birkaç günlüğüne stajyer olarak bir deneyelim bakalım seni. | Open Subtitles | ياسيدهارت دعنا نجربك كمتدرب في الخارج لعدة ايام |
Bir stajyer olarak seninle iletişim kuruyordum. | Open Subtitles | أنا أتقرب إليك كمتدرب ، قد شجعونا على ذلك |
Altı ay sonra orada stajyer olarak işe başlayacaksınız ve iki yıl boyunca % 150 satış oranını devam ettirirseniz, Yetkili Müdür olarak işe başlayacaksınız. | Open Subtitles | عليكِ أن تبدأي هناك كمتدربة بأجرة بعد ستة أشهر وإذا حافظتي على معدل المبيعات 150% لمدة عامين |
İşi aldım! stajyer olarak işe başlayabileceğimi yazmışlar. | Open Subtitles | لقد نجحت يريدونني أن آتي للعمل كمتدربة |
stajyer olarak yaşlıları mı işe alıyorsun? | Open Subtitles | انتظر أرجوك أنت ستوظف مواطنين كبار فالسن كمتدربين ؟ |
Siyahları 436 yıl boyunca stajyer olarak kullandılar. | Open Subtitles | أناس مثلي كانت تعمل كمتدربين لـ436 سنة. |
Arkadaşım Jude'u stajyer olarak almanı istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُك أَنْ تَأْخذَ صديقي جود على كطبيب مقيم. |
Bunca yıl üniversitede ve yüksek ticaret okulunda oku sonra gel aylarca stajyer olarak köle gibi çalış. | Open Subtitles | كل تلك السنوات في الكليه والمدرسه التجاريه وبعد تلك الشهور عملَ كطبيب مقيم يمكننكَ تصديق ذلك ؟ |
Karşılığında burada stajyer olarak başladım. | Open Subtitles | لقد اعطتني فترة تدريب في المقابل |
Neredeyse unutuyordum, kalktığımda, bu benim stajyer olarak son haftam olacaktı. | Open Subtitles | تعلم, بأني كدت أنسى بأني حين أستيقظ, ستكون بداية آخر إسبوع لي كمتدرب... |
stajyer olarak işe geri alınacaksın. | Open Subtitles | سيعاد توظيفك كمتدرب |
Ücretli bir stajyer olarak, Dell, orada çalıştığı sürece geliştirdiği fikrin şirkete ait olduğunu söyleyen bir madde içeren sözleşme imzalamış. | Open Subtitles | كمتدرب يتقاضى راتبا، كان على (ديل) توقيع إتفاقية تحمل بندا ينص أن أي شيئ يطوره هناك هو ملكية فكرية للشركة. |
O yaz, Kennedy Uzay Merkezi'nde stajyer olarak çalışma ayrıcalığını yaşamıştım ve beklediğim mucize bilim insanlarının kara delikleri incelemesine olanak sağlayacak bir teleskop olan Chandra X-Işını Gözlemcisini taşıyan Kolombiya Uzay Mekiğinin fırlatılmasıydı. | TED | في ذلك الصيف، أتيحت لي الفرصة للعمل كمتدربة في مركز كينيدي للفضاء التابع لوكالة ناسا، والمعجزة التي كنت أنتظر حدوثها كانت إطلاق مكوك الفضاء كولومبيا حاملًا مرصد شاندرا الفضائي للأشعة السينية، وهو تلسكوب يسمح للعلماء بإمعان النظر في حواف الثقوب السوداء. |
Kevin'den Scotty'le seni restorana stajyer olarak almak konusunda konuşmasını isteyeceğim. | Open Subtitles | (سأطلب من (كيفين) ان يسأل (سكوتي لو يمكن توظيفكِ في المطعم كمتدربة |
Orada stajyer olarak başlamıştı. | Open Subtitles | بدأت كمتدربة هناك. |
- stajyer olarak çalıştığım zamanlar da, inanamayacağın tarzda yaraları olan çocuklar gelirdi. | Open Subtitles | عندما كنت أعمل كطبيب مقيم حضر بعض الاطفال بأصابات لن تصديقها |
Bayan Delafield'ın kızı buraya stajyer olarak gelecekmiş. | Open Subtitles | يَجيءُ هنا لإلتِحاق بنا كطبيب مقيم. |
İki yaz önce Dell, Chaya'nın şirketinde stajyer olarak çalışıyormuş. | Open Subtitles | في فصل الصيف منذ عامين، قضى (ديل) فترة تدريب في شركة (شايا). |