Bunu ilk test ettiğimde size burada gösterdiğim gibi Stanford'da çatı katındaydım. | TED | أول مرة جربت هذا كان على أحد الأسطح في ستانفورد الذي أريكم إياه هنا. |
Bu yüzden Stanford'da laboratuvarda, bunu "basit bilim" bağlamında düşünüyorum ve bu toplumlara çözüm üretmek bağlamında. | TED | لذا، كأحد المختبرات في ستانفورد أفكر في ذلك من منظور العلم الاقتصادي وبناء الحلول لهذه المجتمعات. |
Gidip birşey ararsanız, bu Google.com olabilir, sahip olduğumuz farklı versiyonları, yani bu onun Alpha çıkışlı olduğu zaman, ve yine bu onun Stanford'da nasıl göründüğü bulabilirsiniz. | TED | اذا بحثت عن شيئ ما, و هذا هو غوغل دوت كوم الاصدارات المختلفة منه و التي لدينا هكذا بدا عند الاصدار التجريبي الأول وهكذا بدا في ستانفورد |
İşte MIT Media Lab'de ve şimdi de Stanford'da yaptığım iş bu. | TED | وهذا ما أقوم به في مختبر الوسائط في معهد ماساتشوستس للتقنية وحالياً في جامعة ستانفورد. |
Rory, Stanford'da bir yüksek lisans öğrencisi. | TED | روري هو طالب دراسات عليا في جامعة ستانفورد. |
Stanford'da kitapları arasında tanışmıştık. | Open Subtitles | .. التقينا في جامعة ستانفورد عند المداخن |
Stanford'da biz çıkıyorken ciddi miydin? | Open Subtitles | عندما كنا فى ستانفورد عندما كنا نتواعد هل كان هذا حقيقيا ؟ |
Son birkaç yıldır Stanford'da çalıştığımız şeyler, lenslerin etrafındaki tam zekayı inşa etmektir. | TED | ما عملت عليه في السنوات القليلة الماضية في ستانفورد هو بناء المعلومات الدقيقة عن العدسات. |
Dr. Lamont Stanford'da piskopat davranış patolojisi konusunda ders veriyor. | Open Subtitles | الدّكتور لامونت يعلّم علم الأمراض من السلوك المضطرب العقل في ستانفورد |
Abin Stanford'da okuyormuş. Sims rolü yapmasını söyledin. | Open Subtitles | أخّوك طالب في ستانفورد كان يتظاهر بصفة سيمس |
Stanford'da yıldızdı, çok çekiciydi, her şeyi yolundaydı ve tüm büyük firmalar da peşinden koşuyordu. | Open Subtitles | نجمة في ستانفورد مذهلة للغاية كل الشركات الكبرى كانت تعينها أيضاً |
Ve buraya yakın bir yerde bulundu, Stanford'da. | TED | وقد أكتشف قريبا من هنا، في ستانفورد |
Annem eğer Stanford'da moleküler biyoloji okumasaydım harika bir aşçıbaşı olabileceğimi söylerdi. | Open Subtitles | والدتي أخبرتني, بأنني يمكن أن أكون كبير طباخين عظيم... إذا لم أُقبل ببرنامج علم الأحياء الجزئي في, ستانفورد |
Sonra mastırımı Stanford'da yapmak üzere Kaliforniya'ya döndüm. | Open Subtitles | ثم رجعت إلى "كاليفورنيا"َ لكي أُكمل الماجستير في "ستانفورد"َ. |
Ari... para biriktirmek için günde 18 saat çalıştım Stanford'da okuyabilmek için. | Open Subtitles | اشتغلت 18 ساعة يومياً لتوفير مالٍ كافي لتسديد تكاليف دراستي (في (ستانفورد |
Stanford'da tenis oynamak için niyet mektubunu çoktan imzaladığını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ أنك وقعتِ خطاب بنية لعب التنس في جامعة ستانفورد. |
Stanford'da ders veriyorum. | TED | فأنا أقوم بالتدريس في جامعة ستانفورد. |
Aslında arkadaşım IDEO'nun kurucusu David Kelley, kendisi buralarda bir yerlerde, Stanford'da onun altında çalıştı. | TED | في الواقع، صديقي ومؤسس "IDEO" "دايفيد كيلي" الجالس هنا في مكان ما، درس تحت إشرافه في جامعة ستانفورد. |
Ben de Stanford'da bir profesörüm. | Open Subtitles | أنا بروفسيور في جامعة ستانفورد. |
Stanford'da başlangıç adresimizi verdi, kayıtsız entellektüel mastürbatörlerden olan kadrolu profesörleri ayağının altına aldığı yer. | Open Subtitles | هو من ألقى خطاب حفل التخرّج في جامعة "ستانفورد" ـ حيث إنتقد فيه الأساتذة لكونهم راضين عن فكرهم الضعيف |
Stanford'da, çok çalışan mükemmel bir ekibim olduğu için çok şanslıyım. | TED | وأنا محظوظ للغاية كوني أعمل مع فريق رائع في جامعة (ستانفورد) والذي يعمل بجد على هذا الأمر. |
Stanford'da ilk ne zaman tanıştığınızı hatırlıyorum, birbirinize bakışınız, tıpkı annenle bizimki gibiydi. | Open Subtitles | أتذكر أول مرة تقابلتما بها فى "ستانفورد" الطريقة التى نظرتما بها لبعضكما إنها مثلما نظرت أنا ووالدتك لبعضنا |