Bir aday olarak Stash, kabul görmüş çete üyelerinin dediğini yapmak zorunda. | Open Subtitles | بما انه خادم , ستاش ملزم بفعل أي شيئ حامل الشارة يطلبه منه |
Ama onun yerine, Stash'in saatlece gereksiz konuşmalarını dinlemek zorundaydım. | Open Subtitles | لكن عوضًا عن ذلك , لأن استمع الى ستاش يثرثر عن تفاهات لساعات |
Gideceğim sırada, Stash tamamen kendinden geçmişti. | Open Subtitles | في الوقت اللذي هممت بالمغادرة , ستاش مخمور كليًا |
Yine de Stash onları ispiyonladığımı düşünecek. | Open Subtitles | شخص أخبر الشرطة المحلية عن ستاش وقبضت عليه لكنه سيظن أني أنا اللذي أخبرتهم |
Stash suçlanırsa eğer, Onun ve Darko'nun itiraflarını da mahkemeye götürürler mi? | Open Subtitles | اذا أدانوا ستاش , يستطيعون أن يستدعوا اعترافه واعتراف داركو ؟ |
Endişelenme Çaylak. Stash burada Irak'tan çıkma bir keskin nişancı. | Open Subtitles | لا تقلق ايها الخادم , ستاش كان رامي جيد يوم كان في العراق |
Daha akıllı olsaydım Stash'in geleceğini anladığım anda vazgeçerdim. | Open Subtitles | لو كنت ذكي , كنت لأتراجع اللحظة التي عرفت أن ستاش سيأتي |
Şimdi düşünüyorum da Stash'in... ..burada olması belki de iyidir. | Open Subtitles | والآن أنا أفكر , أنه شيئ جيد أن ستاش ذهب معي |
Ya gerçeği söyleyip Stash'in düşmanlığını edinecektim... ..ya da olayları biraz değiştirecektim. | Open Subtitles | إما أن أخبر الحقيقة وأجعل ستاش عدوًا لي أو أن أغير الحقائق قليلًا |
Ama Stash kısmı hariç tamamen doğru. | Open Subtitles | لكن عدا الجزء الذي فيه ستاش , انها صحيحة |
Baskın, Stash'in şartlı tahliye ihlalinden dolayı sanıyorlar. | Open Subtitles | لقد صرفو الأمر بانتهاك ستاش لاطلاق سراحة المشروط |
Patrick, Bu benim kuzenim Vanden ve erkek arkadaşı Stash. ikiside artistdir. | Open Subtitles | باتريك هذه ابنة عمي فاندن وصديقها ستاش |
Stash'ın en son itirafta bulunacağı adam benim. | Open Subtitles | أنا الرجل الأخير اللذي ستاش سيعترف له |
Bölgesel polis bir ipucu üzerine Stash'ı aldı. | Open Subtitles | الشرطة المحلية قبضت ستاش من شخص أخبرهم |
Peki sen paketle uğraşırken Stash çakır keyif halde miydi? | Open Subtitles | اذن ستاش أخفقك , وجعلك تتولى عبء المهمة |
- Orospu çocuğu. Stash'i boş ver. Zaten onu sevmezdim. | Open Subtitles | حسناً, لننسى امره لننسى (ستاش), لا احبه اصلاً |
Adı Stash Stanislos. | Open Subtitles | إسمه ستاش أو ستانسلوس |
Stash, yanında birkaç kapkaççı ile birlikte Oslo sanat Galerisi'nden çalınan bir Gauguin tablosunu yanına almıştı. | Open Subtitles | (لذلك قام (ستاش) بالتقاط لوحة لـ (غوغان "مسروقة منسوخة من "معرض أوسلو من قبل اثنين من عتاة السرقة |
Stash onu öldürmeden polisler olay yerine geldi. | Open Subtitles | وقد ظهر رجال الشرطة قبل أن يتمكن (ستاش) من قتله |
Stash daha fazla sınanıyor. | Open Subtitles | حماسة ستاش تزيد |
Tattır, Stash. | Open Subtitles | أعطه عينه ياستاش |