"stepan" - Translation from Turkish to Arabic

    • ستيفان
        
    • ستيبان
        
    Ben bir sedyeye konulup hastahaneye götürüldüm o ise Stepan diye bir arkadaşıyla beraberdi. Open Subtitles لقد كنت مصابا وحملوني بعيدا على نقالة. (لكن أحد أصدقائه (ستيفان ذهب له.
    Stepan da kimseye yazmadı. Open Subtitles ستيفان) أيضا لم نسمع عنه شيئا.
    Stepan kullanırken bu kadar korkunç olmuyordu. Open Subtitles -لم يَكُن هناك خوف عندما كان (ستيفان) يقود !
    Fakat Stepan ve adamları kalelerine doğru ilerlerken barış akıllarından uzakta. TED وبينما كان ستيبان ورجاله متوجهين إلى معقلهم، كان الجنوح إلى السَّلم بعيدًا عن خواطرهم.
    Stepan, arkadaşı Yuri'ye bandura ile ortamı yumuşatmasını söyler. TED يوجّه ستيبان صديقه يوري لتلطيف الحالة المزاجية بالعزف على الباندورا.
    Stepan onu desteklemeyi planlıyor ve adamlarından da aynısını bekliyordur. TED لقد خطط ستيبان لدعمه، ويتوقع من رجاله أن يفعلوا نفس الشيء.
    Stepan'dan devraldığın söyleniyor. Open Subtitles يقولون أنك أخذت كُل شئ من (ستيفان).
    Önce Almanlar sonra Stepan. Open Subtitles أولاً بعض الألمان ،ثم (ستيفان).
    Sen miydin Stepan? Hadi, Pashka. Open Subtitles آه ،إنه أنت يا (ستيفان) هيا يا (باشكا).
    Stepan, bu sende kalsın. Open Subtitles ستيفان)، إمسك هذه.
    Hadi. Stepan, çaydanlığı getirsene. Open Subtitles أعطنى الغلايه يا (ستيفان).
    Bak ne diyeceğim, Stepan. Open Subtitles أتعلم يا (ستيفان
    Stepan, lütfen dinle beni. Open Subtitles (ستيفان)، أصغِ إليّ من فضلك
    Eğer Stepan kafasını baltayla kesmeseydi... Open Subtitles إن لم يكُن (ستيفان) سيقطّع رأسه...
    Stepan'a gittim. Open Subtitles ذهبتُ إلي (ستيفان).
    Erkekler birlikte tezahürat yaparken Stepan, yenilenen kardeşlik duygusu ile rahatlar. TED بينما يهتف الرجال في صوت واحد، كان ستيبان مرتاحًا من تجدد شعورهم بالأخوة.
    Belediye Başkanı Stepan, Türklere itaat etmeyeceğimizi açıkladı. Open Subtitles أعلن رئيس بلدية ستيبان أننا لن نطيع الأتراك.
    Stepan ve adamları, yüzlerce insan alayını oluşturan diğer birçok tabur veya kurinleri ile birlikte yaşadıkları ve antrenman yaptıkları kışlalara doğru yola koyuluyorlar. TED ستيبان ورجاله يشقون طريقهم إلى الثكنات التي يعيشون فيها ويتدربون جنبًا إلى جنب مع العديد من الكتائب أو القطاعات الأخرى، والتي تشكل فوجًا من مئات من الرجال.
    Stepan ve diğerleri, Sich hayatının merkezi olan kilise meydanına doğru ilerler. TED شق ستيبان وآخرون طريقهم باتجاه ساحة الكنيسة... المركز الروحي لحياة السيك.
    Birisi kardeşi Stepan'ı öldürüp yediği zaman. Open Subtitles عندما قام شخص ما بقتل وأكل أخيه "ستيبان"
    Stepan onu böler. TED لكن ستيبان أوقفه عن ذلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more