Stern'le ayni yataga girdimi bir kere çikman neredeyse imkânsizdir. | Open Subtitles | حالما تعمل مع ستيرن فإنه من المستحيل أن تتهرب منه |
Stern'le aynı yatağa girdimi bir kere çıkman neredeyse imkânsızdır. | Open Subtitles | حالما تعمل مع ستيرن فإنه من المستحيل أن تتهرب منه |
Bak, Stern'i arkamıza alırsak önümüzdeki sene bitmeden Vegas ve Miami'de kulüp açarız. | Open Subtitles | انظر , مع ستيرن خلفنا , يمكننا ان نفتتح نوادي ليلية في ميامي و فيغاس في نهاية السنة القادمه |
Stern, Lockhart Gardner'da avukatlık yapıyorum. | Open Subtitles | أنا محامية مع ستيرن, لوكهارت وجرادنر. |
Stern ile, yıllar önce çalışırken, ...biz... çok yakındık. | Open Subtitles | (عندما عملت قبل سنوات مع (ستيرن كنّا مقرّبين جدًا |
Bakıyorum da Stern nereye sen oraya. | Open Subtitles | فكرت أن الأمور مع ستيرن) قد سارت بشكل خاطئ) |
Evet, sabahtan beri Stern'le telefondayım. | Open Subtitles | نعم، كنت أتحدث على الهاتف مع (ستيرن) طوال الصباح |
Stern'le işinden ilk maaşını alalım. | Open Subtitles | ولدينا أول شيك للرواتب (من عملك مع (ستيرن |
Ben de Stern'in yaptığımız partilerde düşük teklif verdiğimizle ilgili konuşurken yüzüne gülüp çıkar bir yol arıyordum. | Open Subtitles | كنت غائباً، لذلك بقيت مع (ستيرن)... أحاول إثارة إعجابه، وأبتسم إبتسامة عريضة لإجراء محادثة، حول كسبنا تنظيم تلك الحفلات. |
Stern ile yatağa girdikten sonra kurtulman neredeyse imkansızdır. | Open Subtitles | - عندما تعمل كشريك (مع (ستيرن |