"steve'i" - Translation from Turkish to Arabic

    • ستيف
        
    • بستيف
        
    Steve'i yakalamışlar, zorla konuşturmuşlar. Morrison işiyle ilgili ötmüş. Open Subtitles لقد قبضوا على ستيف وجعلوه يعترف وقد اعترف بموضوع موريسون
    Eğer polis Steve'i, hele bir de o arabadaki posterlerle yakalasaydı, sizce de - Open Subtitles إن قبضت الشرطة على ستيف خصوصاً مع الملصقات في السيارة وكل شيء
    - Lütfen Steve'i rahat bırakır mısın? Open Subtitles أبي أرجوك.. هل تستطيع ترك ستيف بحاله هو معجب بالفتاة..
    Ailelerin birleşmesi Steve'i çok heyecanlandırdı ve mutlu etti. Open Subtitles أعتقد أن ستيف مضطرب ويريد أن يقول أنه سعيد بلقاء العائلتين
    - Siktir! Steve'i aradım mı? Open Subtitles اللعنة, هل قمت البارحة بالاتصال بستيف مرة أخرى؟
    - Richard Grieco. Steve'i tanıyor musun? - Sadece dava açılmasını istemiyorum. Open Subtitles ريتشارد غريكو، هل تعرف ستيف أنا أريد فقط أن لا يقاضيني
    Steve'i haberden alıp, konuyu Harvey'e vereceğiz. Open Subtitles الغرامة. خُذْ ستيف مِنْ الإعدام ووَضعَ هارفي عليه.
    Öyle olsun peki, ama hala sincabın belki en azından Dalgıç Steve'i öpeceğini düşünüyormuş. Open Subtitles .. ذلك جيّد , لكنه كان مازال يفكّر ربّما يمكن أن يصل الغطاس ستيف ويقبّل السّنجابة
    Ben de. Ama Dalgıç Steve'i öptün. Open Subtitles أنا أيضًا , ولكنها فقط كتلك التي نالها الغطاس ستيف
    Ama Bill sakinleşmesini bekler, Steve'i bizim tehdit olmadığımıza ikna ederdi. Open Subtitles ولكن بيل كان يتنظر، ويقنع ستيف بأننا لا نشكل خطرًا
    O gece, Miranda Steve'i yemeğe davet etti. Open Subtitles في تلك الليلة، دعوة ميراندا ستيف لالمعكرونة.
    Steve'i izleyin. Teşekkürler. Open Subtitles فقط اتبعوا ستيف سيأخذكم إلى غرفة المعدات
    Steve'i alacağım. Open Subtitles سأجر ستيف. أنتم اذْهبوا مباشرة إلى محطةِ يونيون.
    Sana sadece senin olacak bir muz standı vermek istiyorum ve orada Steve'i çalıştırabilirsin. Open Subtitles أُريدُ الحُصُول عليك موزَكَ الخاصَ يُوقفُ وكالةً، وأنت يُمكنُ أَنْ تَأخُذَ عملَ ستيف فيه.
    Steve'i istediğinizi biliyorum ama ben de onun boşluğunu doldurabilecek kapasitedeyim. Open Subtitles أنا أعلم أنك عينت ستيف لكنني أعتقد انني قادرة على ملئ فراغه
    Ben de dönüp ateş ettim ve kazara Steve'i vurdum. Open Subtitles وأنا... قمت بالرد على الأطلاق و بدون قصد أصبت ستيف.
    Ben de bana gerçek Steve'i gösteren partiye gitmeliyim. Open Subtitles يجب ان اذهب الى حفلة تريني من هو ستيف وايلد الحقيقي
    Annem devirmek istediği şirkette Steve'i yükseltmeye çalışıyordu. Open Subtitles امي كانت تحاول رفع مستوى ستيف في شركة النفط التي تأمل ان تفشلها
    Bana Steve'i anımsatıyor. Open Subtitles إنه يذكرني بستيف ستيف..
    Steve'i arıycam hemen Open Subtitles سأتصل بستيف حالاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more