Cuma geceleri Steve ile sevişmek için kaçıyor. | Open Subtitles | كل ليلة جمعة تخرج كي تمارس الجنس مع ستيف |
İki hafta önce bana Steve ile birlikte olma şansını kaçırdığın o ana dönebilsen dönmek isteyeceğini ve onu bırakmayacağını düşündüğünü söylemiştin. | Open Subtitles | منذ أسبوعين قلت لي أنّكِ تتسائلين إن كنتِ قد أضعتِ فرصتكِ مع ستيف وأردتِ العودة لتلك اللحظة |
Tanrım, çok acınacı haldesin. Steve ile olan durum şu; | Open Subtitles | يا إلهى ، أنت مثير للشفقة "هذا هو تعاملى مع "ستيف |
Sanırım Steve ile her zaman benzer estetik zevkimiz vardı. | Open Subtitles | حسنا, أعتقد بأني أنا وستيف جوبز دائما ننتشارك في الأذواق |
Steve ile senin arkadaşlığınız başladığında Carter'le ilişkiniz bitmişti. | Open Subtitles | لقد قلتي عندما أصبحتي أنتي وستيف أصدقاء، علاقتك مع كارتر أنتهت. |
Bruno ve Ling, Steve ile beraber çalışıyorlardı. | Open Subtitles | , [برونو]، و [لينغ] [كانا يعملان مع [ستيف |
Sahile bakan kasabamızda Steve ile mutlu bir şekilde yaşıyoruz. | Open Subtitles | العيش بسعادة مع ستيف في فيلا لدينا تطل على الساحل . |
Steve ile henüz çıkmadım ama, | Open Subtitles | حسنا، أنا لم أخرج مع ستيف بعد، |
Steve ile olanlardan sonra olmaz. | Open Subtitles | ليس بعد ما حدث مع "ستيف". ماذا تعنين؟ |
Steve ile asla sıkılmazsın. | Open Subtitles | لا يمكنكِ أن تشعري بالملل مع "ستيف". |
Steve ile bir an bile sıkıcı geçmez. | Open Subtitles | لا وجود للحظة بليدة مع "ستيف". |
Winter? Steve ile yaptığın şeyi bir daha yapamazsın. | Open Subtitles | (وينتر)، ما فعلته مع (ستيف) لا يمكنك فعل ذلك |
Steve ile birlikte gitmeliydim. | Open Subtitles | "شولدا" غادرت مع "ستيف" |
Gerçekten, ama ben çoktan Steve ile bar planları yaptım. | Open Subtitles | حقاً ، هذا... أنا لدي بالفعل خطط لشرب البيرة مع (ستيف). |
Steve ile uzun zamandır mı çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | أتعملين مع (ستيف) منذ مدة طويلة؟ |
Steve ile başlayalım. | Open Subtitles | لنبدأ مع (ستيف). |
Steve ile konuşuyordum. | Open Subtitles | (اتحدث مع (ستيف |