| Düğünü bir kaç saat geciktirip, bir striptiz kulübüne gidebilir miyiz? | Open Subtitles | لذا، هل يمكن أن أؤجل العرس بضع ساعات لأذهب إلى نادي تعري |
| "La olum kalk striptiz kulübüne gidelim olum ya! | Open Subtitles | في نادي تعري لعين الأثداء والبطاطا المشوية لا يجتمعان |
| Ve ilk kez bankacılar, kulüp evlerinden çıkıp striptiz kulübüne gittiler. | Open Subtitles | وللمرة الأولى موظفوا البنوك انتقلوا من النادي الريفي الى نادي التعري |
| Hey, neden onları striptiz kulübüne geri götürmüyorsun, Charo? | Open Subtitles | لم لا تأخذينها إلى نادي التعري أيتها الحمقاء ؟ |
| İki yıldır striptiz kulübüne gitmedim ve hâlâ simi en garip yerlerde buluyorum. | Open Subtitles | كان الكتب ممتلئا بالبودرة اللامعة أتعرف؟ لم أذهب لنادي تعري منذ سنتين |
| Bir dakika, o striptiz kulübüne ben ise morga mı gidiyorum? | Open Subtitles | مهلا ، هي تذهب لنادي تعرّي وأنا أسحب الأرشيف ؟ |
| Dünyanın en iyi sevgilisine sahibim ve psikopat gibi striptiz kulübüne geldim. | Open Subtitles | لدي الرجل الأفضل في العالم. وأنا هنا في نادي للتعري كالمعتوهة. |
| Her zaman ilk striptiz kulübüne babamla gideceğimi sanırdım. | Open Subtitles | لقد إعتقدت دائماً بأنني سأذهب الى أول نادي تعري لي مع أبي. |
| Ben striptiz kulübüne gidip et yiyeceğim. | Open Subtitles | سأذهب إلى نادي تعري لكي أشاهد بعض الفتيات |
| Yani pokere veya striptiz kulübüne gitti. | Open Subtitles | هذا يعني إما لعب البوكر أو حضور نادي تعري |
| Bir gece o reklamcılar beni striptiz kulübüne götürdü. | Open Subtitles | في تلك الليلة، مندوبي المبيعات جروني إلى نادي تعري |
| O hâlde Clay Bennett'in limuzinini çalıp Charlie ile birlikte striptiz kulübüne gittiklerini düşünüyorsun. | Open Subtitles | إذاً تفكر بعد سرقة ليمو كلاي بينيت ثم القيادة مع تشارلي إلى نادي التعري |
| Bak şimdi, önce striptiz kulübüne gittim ama otoparkı doluydu. | Open Subtitles | أترى,لقد قدت الى نادي التعري,لكن موقف السيارات كان ممتلئاً |
| Bu Yahudi olmayan striptiz kulübüne geldiğimiz için çok mutluyum! | Open Subtitles | أنا سعيد جدا لأننا أتينا إلى نادي التعري هذا |
| Ne yani, hayatında hiç striptiz kulübüne gitmedin mi? | Open Subtitles | مهلاً، أتخبرني أنّك لم تذهب مطلقاً لنادي تعري ؟ |
| İlk olarak striptiz kulübüne gitmek istemiyorum ve sonra da harika bir laf eden o komik adama kızıyorum. | Open Subtitles | أولا، رفضت الذهاب لنادي تعرّي ثمّ إشتطت غضباً من الشاب المضحك الذي قال شيئاً رائعاً |
| Büyük ihtimalle sarhostur. Dün gece striptiz kulübüne gitti. | Open Subtitles | هو ربما سكران الآن, ذهب إلى نادي للتعري الليلة الماضية |
| Michael Centrella'yı striptiz kulübüne kadar takip ettiğinde, kadınlardan birisini doğrasa nasıl olur? | Open Subtitles | عندما يلاحق (مايكل) (سنتريلا) إلى ملهى التعري ماذا لو قام بذبح إحدى النساء؟ |
| striptiz kulübüne gideriz, birkaç hatun memesine bakarız, birkaç tek atarız, belki elmalı Martini takılırız. | Open Subtitles | ونذهب إلى نادٍ للتعري ونشاهد ثدييّ بعض النساء ونلتقي بعض اللكمات ربّما نشرب بعض المارتيني مع التفاح |
| Noel arifesinde, ailemi bırakıp striptiz kulübüne gittim. | Open Subtitles | تركت عائلتي عشية عيد الميلاد للذهاب إلى نادي تعرّي |
| Asla memleketindeki striptiz kulübüne gitme. | Open Subtitles | لا تذهب إلى ناد للتعري . في البلدة التي تسكن فيها |
| Sakın Ray'i striptiz kulübüne sürüklediğini söyleme. | Open Subtitles | لا تَقُل لى أنك جعلت راى يذهب الى نادى تعرى |
| striptiz kulübüne gittik ve | Open Subtitles | نادي تعرٍ و أنا... |
| Dün gece kız kardeşimi bir striptiz kulübüne götürüp sonraki gün de antrenmana gelecek kadar taşaklı bir adam mıymışsın sen? | Open Subtitles | جلبت أختي لنادي التعري الليلة الماضية و لديك الجرأة للحضور إلى التمرين كأنك الرجل؟ |
| striptiz kulübüne gitmenin senin olayın olduğunu sanmıyordum. | Open Subtitles | أنا فقط لم أكن أظن أن كونك في ملهى تعري هو من خصالك |
| Kimseyle striptiz kulübüne falan gitmezdim, ama 10 dakikaya bir toplantim var, ve orası 15 dakika uzaklıkta. | Open Subtitles | لن أرغب في الذهاب إلى مرقص مع أيّ أحد في الحقيقة ولكنّ لديّ اجتماع بعد 10 دقائق ويقع على بعد 15 دقيقة .. |