| suçiçeği geçiren herkesten doku örnekleri aldılar. | Open Subtitles | أخذوا الأنسجة من الجميع وقد تسلم التلقيح ضد الجدري. |
| Partneri suçiçeği olmuş ve gidecek kimsesi yokmuş. | Open Subtitles | القتاة التي كانت معه إصيبة بـ الجدري المائي ولا يوجد احد ليذعب معه |
| Bu şey suçiçeği gibi bir şey. | Open Subtitles | يمكن أن تصاب بهذا المرض أيضاً بسبب الجدري |
| İşe gidemem, suçiçeği döküyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أذهب إلى العمل، لقد حصلت على جدري الماء. |
| Evet, görünüşe göre suçiçeği kapmışsın. suçiçeği mi? | Open Subtitles | ــ أجل، يبدو أنك مُصاب بجدري الماء ــ جدري الماء |
| Doktor, biz... oğlumuzu suçiçeği geçiren bir arkadaşının yanına kasıtlı olarak gönderdik, erken yaşta atlatsın diye. Vauv. | Open Subtitles | أيّها الطبيب، أرسلنا ابننا عمداً لينام لدى صديقه المُصاب بالجدري كي يلتقط العدوى في الصغر |
| İşte karşınızda suçiçeği kutusu! | Open Subtitles | 15دولاراً لتصيبوا أطفالكم بالعدوى، نقدم لكم الآن صندوق الجديري المائي |
| Ve suçiçeği gibi bir salgın hastalıktan ya da gripten bahsetmiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أقصد عن وباء عادي كوباء الجدري أو الإنفلونزا بل نحن نتحدث حالة غير قابلة للشفاء |
| "Ya da hafif derecede suçiçeği." Yanlış mesleği yapıyoruz, Moray. | Open Subtitles | ربما هي نوبة خفيفة من الجدري نحن في مهنة صعبة , موراي |
| suçiçeği ve İngiliz mermileri, orduyu yok ediyor. | Open Subtitles | الجدري و القذائف البريطانية تقتل القوات |
| suçiçeği, difteri aşısı oldunuz mu? | Open Subtitles | هل تم تطعيمك ضد الجدري و الديفتيريا؟ |
| Doğum raporları, suçiçeği aşı kayıtları. | Open Subtitles | هذه هي شهادات الميلاد ، التطعيم ضد الجدري الشهادة. - - ثم هناك هذا. |
| Kahkaha bulaşıcıdır, suçiçeği ve eşcinsellik gibi. | Open Subtitles | الضحك معدي مثل الجدري او اللواط |
| suçiçeği yavaş yavaş nefes... —...borusundan ciğerlerine yayılır. — Tamam, tamam, gidip arayalım. | Open Subtitles | ــ سينتقل جدري الماء ببطء من الرّغامى إلى رئتيه ــ حسناً، لنذهب ونبحث عنه |
| - Kız kardeşinden suçiçeği bulaşmış. - Bu normal bir ensefalit olmayabilir. | Open Subtitles | أعطتها أختها جدري الماء - قد لا يكون إلتهاب دماغ طبيعي - |
| Amanda Dewsbury suçiçeği geçirmişti neredeyse bir hafta okula gelmemişti. | Open Subtitles | أماندا ديوسبري كان لديها جدري الماء ولم تأتي للمدرسة لمدة إسبوع |
| Her okul değiştirdiğinde suçiçeği geçirdiğin, yalnız kaldığın onca zaman neredeydi? | Open Subtitles | خلال جميع المدارس الجديده و جدري الماء و الشعور بالوحدة أين كان ؟ |
| Ya da suçiçeği olan birisi. O'da, senden daha iyi bir bebek bakıcısı olabilir. | Open Subtitles | أو شخص مُصاب بالجدري جميعهم أفضل منك كجليس أطفال |
| İkimiz de suçiçeği olmuştuk. Annem partiyi iptal etmek zorunda kalmıştı. | Open Subtitles | كلانا مرض بالجدري و اضطرت أمي لإلغاء الحفلة |
| Ay'a gitmem gereken zamandan birkaç gün önce, baban okuldan suçiçeği kapmış halde eve geldi. | Open Subtitles | قبل بضعة أيام من ذهابي إلى القمر رجع أبوك الى المنزل من المدرسة مصاب بالجدري المائي |
| Hem suçiçeği döksen senin evde kalmana izin verirmiydik sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد حقا إذا كان لديك وجدري الماء... ... كنا تسمح لك في المنزل؟ |
| Kızınız hiç suçiçeği geçirmedi galiba, değil mi? | Open Subtitles | أظنّ أنّ ابنتكِ لم تُصب بجدري الماء في صغرها |
| Ayrıca bebek suçiçeği çıkardığı için karım beni eve almıyor. | Open Subtitles | كما أن زوجتي لا تسمح لي بدخول المنزل لأن طفلتي مصابة بالجديري المائي |