"suçlamanın" - Translation from Turkish to Arabic

    • الاتهام
        
    • التهمة
        
    • إلقاء اللوم
        
    • لإلقاء اللوم
        
    • إتهام
        
    suçlamanın kaydımdan silineceğine dair söz verdi ve karşılık olarak 2 kademe yükseltilecektim bu yüzden bunun gerçekleştirilmesini istiyorum. Open Subtitles لقد وعدت بأن يتم حذف الاتهام من ملفي، وأنه سيتم ترقيتي درجتين كتعويض، لذا أريد التأكد من إتمام هذا
    Savcılık suçlamanın kısa versiyonunun okunmasını önerdi. Open Subtitles اقترحت النيابة أن نقرأ نسخة مختصرة من لائحة الاتهام.
    Öyleyse suçlamanın yersiz olduğundan şüpheniz olamaz. Open Subtitles إذن لابد الا يكون هناك أدنى شك فى عقلك , أن التهمة بلا أساس
    Bu sadece birçok suçlamanın birincisi. Open Subtitles هذه ليست إلا التهمة الأولى من العديد من الاتهامات
    Ne düşündüğünüzü biliyorum ve onu suçlamanın bizim için daha kolay olduğuna katılıyorum. Open Subtitles أعرف بم تفكّرين , و أتفق معكِ بأنه سيكون من الأسهل علينا إلقاء اللوم عليه
    Beni suçlamanın her şeyi düzelteceğini mi sanıyorsun? Open Subtitles هل تظن أن إلقاء اللوم علي سوف يساعد؟
    Seni suçlamanın bir yolu olsa şimdiye çoktan yapmaz mıydım sanıyorsun? Open Subtitles إن كانت هناك طريقة لإلقاء اللوم عليك, ألا تظنين أنني كنت لأفعل ذلك؟
    Mac, böyle bir suçlamanın, kariyerimi ne hale getirebileceğinin farkında mısın? Open Subtitles هل تعلم ماذا يفعل إتهام كهذا بحياتي المهنية ؟
    suçlamanın bir anlamı yok. Open Subtitles لا يوجد مغزى من توجيه أصابع الاتهام
    suçlamanın kendisi bile seni ve firmayı lekemeye yeterli. Open Subtitles الاتهام بنفسه، كافٍ لتشويهك أنت والشركة
    Şu an suçlamanın düşmesini bekliyoruz. Open Subtitles ننتظر فقط أن يصدر الاتهام
    Bir suçlamanın böyle kabul görmesi çok istisnaidir. Open Subtitles حسنا من الصعب دحض هذا الاتهام
    Bu suçlamanın konuyla alakası yok ve zaten önemsizdi. Open Subtitles تلك التهمة لا علاقة لها بالقضية بالإضافة لكونها طفيفة
    Bu, suçlamanın ne olduğuna bağlı. Open Subtitles عزيزتى, هذا يعتمد على نوع التهمة
    suçlamanın ciddiyetini anladığınızdan emin olmak istiyorum. Open Subtitles أتفهم خطورة التهمة الموجهة اليك
    Herkesi suçlamanın bir anlamı yok. Open Subtitles لا جدوى من إلقاء اللوم على الجميع.
    Şimdi, aile içi şiddet ve tecavüz alanlarında çalışan bizler mağduru suçlamanın bu alanda yaygın olduğunu biliyoruz. Bir başka deyişle, bir şeyi yapan kişiden ziyade, ondan muzdarip kişiyi suçlarız. Dolayısıyla "Bu kadınlar niye bu erkeklerlerle çıkıyor? TED الآن، أولئك الذين يعملون منا في مجال العنف المنزلي والجنسي يعرفون أن إلقاء اللوم على الضحية هو سائد في هذا الحقل، وهو يعني، إلقاء اللوم على الشخص الذي تم فعل شيء به بدلاً من الشخص الذي فعله. ونقول أشياء مثل، لماذا تخرج هؤلاء النساء مع أولئك الرجال؟
    Ama kendimizi suçlamanın bir anlamı yok. Open Subtitles ولكن لا جدوى من إلقاء اللوم
    Harken'ın nasıl düşüneceğini biliyorum. - Seni suçlamanın bir yolunu bulacak. Open Subtitles -سيجد طريقة لإلقاء اللوم عليكِ، أتصغين إليّ؟
    Charlie, Marcy, birbirinizi suçlamanın ne yeri ne de zamanı. Open Subtitles (تشارلي), (مارسي), هذا ليس الوقت ولا المكان المناسب لإلقاء اللوم
    Eski karımın suçsuz olduğunu bile bile onu yardım ve yataklıktan suçlamanın? Open Subtitles إتهام زوجتي السابقة بالمساعدة و التحريض و أنت تعرف أنها بريئة؟
    Bu suçlamanın ne bir kanıtı ne de bir ispatı yok. Open Subtitles إتهام بلا دليل لن يتم إثباته.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more