"suçlayacaksın" - Translation from Turkish to Arabic

• ستلوم
• تلوم
• ستلومني
• تلومني
• بلومي
• تتهمني
• ستتهمني
• والتهمة
• ستلومين

Hayat baskılarla dolu, hep başkalarını mı suçlayacaksın?
ثمة العديد من الضغوطات في هذه الحياة فهل ستلوم الآخرين دائماً ؟

Bunların hepsi bittiğinde kendini suçlayacaksın.
أتعلم ، أنه عندما ينتهي هذا الأمر ستلوم نَفسك فقط.

Çünkü bir mücrim bulmayı ne kadar denersen dene sadece kendini suçlayacaksın.
لانه لا يهم كم ستعمل جاهداً لتجد مجرم وراء ذلك لن تلوم أحد غير نفسك

Piçler ilgilenmediği için beni mi suçlayacaksın?
أنا أساعدك ياحقير، هل ستلومني لأن أولئك الملاعين لا يريدون التورط؟

Bütün zaman burada kaldığımızda sadece beni suçlayacaksın.
خلال المدة التي عشناها هنا و أنت تلومني على ذلك

Demek ki bizim aramızda da yanlış giden bir şeyler olsa beni suçlayacaksın.
هذا يعني بأنه لو حصل شيئًا ما بيننا ستقوم بلومي أنا.

Sırada kim var? Sonra da beni mi suçlayacaksın?
أنت ستعمل تتهمني بأن أكون جزءا منه بعد ذلك.

Yani bana tezgah kuran adamın üzerinden beni geri dönmekle mi suçlayacaksın?
..لذا ستتهمني بالنيل من الشخص الذي اتهمني؟

Eğer şansın varken yardım etmezsen ve sonra başına birşey gelirse bundan dolayı kendini suçlayacaksın.
إذا حدث له شيء بعد إن كانت لك الفرصة لمساعدته ستلوم نفسك.

Orada yaptıkların için kimi suçlayacaksın?
من ستلوم على ما فعلته منذ قليل؟

O zaman bugünü düşünüp kendini suçlayacaksın.
ثم ستفكر في هذا اليوم ... ... و ثم ستلوم نفسك.

Çünkü bunların arkasında bir suçlu bulmak için ne kadar çalışırsan çalış yalnızca kendini suçlayacaksın.
لأنّك مهما كددت محاولًا إيجاد الجاني المسؤول عن كلّ هذا فلن تلوم إلّا نفسك

Ölü adamı ölmekle mi suçlayacaksın şimdi?
الآن أنت تلوم الرجل ميت لتعرضه للقتل ؟

Onun ölümü için kimi suçlayacaksın?
فمن تلوم لموتها؟

- Sonsuza dek beni mi suçlayacaksın?
هل ستلومني الي الابد؟

Yalnız ve üzgün hissettiğinde beni mi suçlayacaksın?
-بصحتكم (فينس)، هل ستلومني عندما ستشعر بالحزن والوحدة؟

Şirketin işletmesinin başında olup kendi şirketinle kötü bir anlaşma yaptığın için beni mi suçlayacaksın?
أنت تلومني لأنك الرأس المالي للشركة وعقدت صفقة مالية خاسرة مع ذات الشركة

Beni suçlayacaksın.
أنتِ ستقومين بلومي.

Ne zaman beni suçlayacaksın diye bekliyordum.
لقد كنت أتسائل كم سيتطلب منك بأن تأتي تتهمني

Neredeyse beni Fransa'ya ihanetle suçlayacaksın!
! بعد قليل ستتهمني بخيانة فرنسا

Aslında daha çok, sen kendini suçlayacaksın.
ستلومين نفسكِ، أكثر من أي أحد.