"suçlayamazsınız" - Translation from Turkish to Arabic

    • لوم
        
    • إلقاء اللوم
        
    • تلومني
        
    • تلومه
        
    • لومي
        
    • لومه
        
    • تلوما
        
    • تلومي
        
    • تلوميها
        
    • يَلُومُني
        
    Ama o önergeyi dosyalayamadığım için benim yüzümden Robby'i suçlayamazsınız, biliyorsunuz. Open Subtitles حسنا لكن تعرف لا يمكنك لوم روبي لعدم تعبئة ذلك الطلب من قبلي ، حسنا ؟
    Ama aslında, cidden insanları zorunlu olarak bilmedikleri için suçlayamazsınız. Open Subtitles لايمكنك لوم السائقين على اي حال لعدم معرفتهم بالقوانين
    Bizi suçlayamazsınız. Başka seçeneğimiz yoktu. Open Subtitles وأنت لا تستطيع إلقاء اللوم علينا ، لأن لم يكن لدينا خيار.
    Her zaman işe yaramıyor ama denediğim için beni suçlayamazsınız. TED هذا لا يعمل دائمًاـ لكنك لا تستطيع أن تلومني على المحاولة.
    Ailemizin bir üyesi. Bu ortamda sizin kadar rahat olmadığı için onu suçlayamazsınız. Open Subtitles إنه جزء من العائلة، ولا يمكنك أن تلومه لأنه ليس مرتاحا في هذا الوضع مثلك
    Beni suçlayamazsınız. Open Subtitles حسناً، لا يمكن لومي.
    Son olayları göz önüne alırsak, onu suçlayamazsınız. Open Subtitles على ضوء الأحداث الأخيرة أنت لا تستطيع لومه
    Barda iki güzel kadın. Sorduğum için suçlayamazsınız. Open Subtitles امرأتين جميلتين في حانة لا تلوما الرجل على السؤال
    Zor olduğunu biliyorum ama kendinizi suçlayamazsınız. Open Subtitles اعلم بأن ذلك كثير و لكن لا يمكنك ان تلومي نفسك
    Onu suçlayamazsınız sanırım. Open Subtitles لذا، من الصعب أن تلوميها.
    Bakın, bilmediğim şeyler için beni suçlayamazsınız. Open Subtitles اسمعوا ، لا أحد يَلُومُني على شيء لا أعرفه
    Onu dürüstlüğünden dolayı suçlayamazsınız. TED وكما تعلمون لا يمكننا لوم " فرانكي " لتصرفه ذلك وعدم تحينه الوقاية
    Sorumsuz ve terbiyesiz bir gardiyanın davranışı için bütün toplumu suçlayamazsınız. Open Subtitles لا يمكنه لوم المجتمع... على تصرف مراقب مندفع وغير منضبظ... .
    Bay Castillo, olanlar için kendinizi suçlayamazsınız. Open Subtitles سيد كاستيلو لايمكنك لوم نفسك لما حدث
    Bunun için de aldatan insanları yargılamamak gerekir tabii ki bunun için bir kitabı da suçlayamazsınız. Open Subtitles ولا أعتقد أن عليك الحكم عليهم من خلال هذا وأنا متأكد أنه ليس بإمكانك إلقاء اللوم على كتاب
    Abbot'ın ölümünden Ragnar'ı suçlayamazsınız lordum. Open Subtitles يا سيدي ، لا يمكنك إلقاء اللوم على راجنار لموت رئيس الدير
    Onunla ilişkim olduğunu sakladığım için beni suçlayamazsınız. Open Subtitles لا يمكنك أن تلومني على محاولتي إخفاء أنني أقمت علاقة معها
    Dün akşamki davranışları hariç, ki bu yüzden onu suçlayamazsınız." Open Subtitles بغض النظر عن أعماله ليلة أمس بأنك لا تستطيع حقا تلومه عليه."
    - Bunun için beni suçlayamazsınız. Open Subtitles لا يمكنك لومي على ذلك
    Biraz zayıf göründüğü için onu suçlayamazsınız. Open Subtitles لا يمكنك لومه على القليل من الضعف لتحقيقه
    Kız kıza dışarıdayız. Barda iki güzel kadın. Sorduğum için suçlayamazsınız. Open Subtitles امرأتين جميلتين في حانة لا تلوما الرجل على السؤال
    Kendinizi suçlayamazsınız. Open Subtitles لا يمكنِ ان تلومي نفسك
    Onu suçlayamazsınız. Open Subtitles لا يجب أن تلوميها
    Bakın, bilmediğim şeyler için beni suçlayamazsınız. Open Subtitles اسمعوا ، لا أحد يَلُومُني على شيء لا أعرفه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more