Maskeyle etrafta dolanıp duruyor bombalamanın hemen ardından tanınmış bir suçluyla köşene çekildin. | Open Subtitles | إنّك تتجول بقناع يختبىء مع مجرم معروف في في أعقاب سلسلة من التفجيرات |
En azından yalnızca bir suçluyla uğraştığımızı biliyoruz. | Open Subtitles | على الاقل نحن نعرف اننا نتعامل مع مجرم واحد |
Hüküm yemiş bir suçluyla uğraşabilir misin? | Open Subtitles | هل انتي متأكدة انه يمكنك التعامل مع مجرم ميداني؟ |
Az önce bir grup suçluyla beraber, "5.seviye"den kaçtım. | Open Subtitles | لقد هربت للتو من المستوى الخامس مع هؤلاء . . المجرمين |
Zaten, sıradan bir muhafız nasıl bir grup süper suçluyla iş çevirebiliyor ki? | Open Subtitles | أعني، كيف لحارس عشوائي التورط مع مجموعه خارقه من المجرمين باى حال؟ |
CDCR'ın, benim bir suçluyla evli olduğumu fark etmesi an meselesi. | Open Subtitles | ربما أنها مسألة وقت حتى يتظل للتأهيل ذلك أني متزوجة بمجرم |
beni asıl endişelendiren, onlara saçma bir John Wayne edasıyla davranıyor olman... ve ortağını dört suçluyla bir odada yalnız bırakman. | Open Subtitles | ما يعنينى هو أنك ذهبت للهجوم هناك بطريقة غريبة ' مثل جون وين... وتركت شريكك وحيدا في غرفة مع أربعة مجرمين. |
Mesela, FBI ve Interpol tarafından aranan uluslararası bir suçluyla burada oturup ne konuştuğunu anlatamayacağın gibi. | Open Subtitles | على سبيل المثال ، القصة الوحيدة هُنا ستكون إجتماعك الودود مع مُجرم عالمي مطلوب من قِبل المكتب الفيدرالي والإنتربول |
Bu yüzden senin kadın olmana yardım ettim ama o imzayı bir suçluyla yaşamak için imzalamadım. | Open Subtitles | لذا رضيت بأن تصبح امراءه لكنني لم اطلب الحياه مع مجرم |
Mesela benim üzerinde çalıştığım davada adamımız, bilinen bir suçluyla konuşurken görülüyor. | Open Subtitles | ,إليك مثالاً من القضية التي أعمل بها .الرجل الذي رأيته يتحدث إلى مجرم معروف |
Beni affetmezsen bir suçluyla evli olma riskine girersin. | Open Subtitles | إن لم تفعلي، ستواجهين خطر كونك متزوجة من مجرم |
Tek yapmamız gereken, Orson'u bir suçluyla aynı odaya sokmak. | Open Subtitles | كلّ ما علينا فعله هو إحضار مجرم سابق في نفس المكان مع "أورسون" نلتقط صوراً |
Scanlon da gözünü karartıp bir suçluyla işbirliği yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | قرر (سكانلون) اللعب بطريقة قذرة لقد عقد إتفاق مع مجرم هو |
Biliyor musun, daha önce hiç bir suçluyla sevişmemiştim. | Open Subtitles | أتعلم شيئاً؟ إنني لم أمارس الجنس من قبل مع مجرم! |
Bir suçluyla çıkacak kadar salak olduğumu mu düşünüyorsun gerçekten? | Open Subtitles | هل تعتقد بأني غبيةً حقاً لأواعد مجرم |
Müvekkilin bir grup beyaz yakalı suçluyla voleybol oynasaydı güzel olurdu ama burada cinayetten bahsediyoruz ayrıca cinayetlerin Criolla ile sınırlı kalmadığına inanıyoruz. | Open Subtitles | حسنا،وأنا واثق من أن موكلك سوف تتمتع بلعب الكرة الطائرة مع زمرة من المجرمين ذوي الياقات البيضاء |
Sonra o iki suçluyla sohbet edelim. | Open Subtitles | ثم دعنا ندردش مع ذينك المجرمين |
Bir suçluyla anlaşma yapmak hiç hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لايروق لي التعاقد مع أولائك المجرمين |
Çünkü biliyorum... bir suçlunun kız kardeşi ancak bir suçluyla evlenebilir. | Open Subtitles | لأنني أعرف أن اخت المجرم.. يمكنها فقط الزواج بمجرم آخر. |
Bugünse binin üzerinde suçluyla röportajlarımız var. Seri katiller, çocuk tacizcileri, cinsel suçlular-- | Open Subtitles | اليوم لديا ما يزيد عن 1000مقابلة مع مجرمين |
Amerika'daki en çok aranan suçluyla çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تعملون مع أخطر مُجرم في أمريكا |
Bir suçluyla çıkıyorum. | Open Subtitles | إنني أواعد جنائياً |