Ve daha sonra bankalarını suçluyorlar kendilerine krediyi veren kötü adamlar oldukları için. | TED | ثم يلومون البنوك لكونهم الطرف الشرير الذي أعطاهم الرهونات. |
Ruslar, bizi Çinlilerin FB alt-devre kartının çalınmasına izin vermekle suçluyorlar ve bize karşı misilleme yapmaya hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | الروس يلوموننا علي السماح للصينيين بسرقة اللوحة الكهربية وهم يستعدون للثأر منا |
Tod'a ve O kadına olanlardan... o lenat uçak kazasından hep beni suçluyorlar. | Open Subtitles | يلومونني على، تود يلومونني عليها يلومونني على تحطم الطائرة |
Yapmadığım şeyler için beni suçluyorlar. | Open Subtitles | انهم يلقون اللوم علي، بشيئ أنا لم أفعل، وعلى كل شيء. |
Ama biliyoruz ki insanlar binlerce yıldır birbirlerini yiyorlar, yenilmek için gönüllü oluyorlar ve başkalarını insan yemekle suçluyorlar. | TED | ولكننا نعرف أن البشر كانوا يأكلون بعضهم البعض، ويقدمون أنفسهم للالتهام، كما يتهمون الآخرين بتناول البشر منذ آلاف السنين. |
Bir çok insan öfkeli ve borsacılarını suçluyorlar. | Open Subtitles | الذين خسروا أموالهم خلال الستة أشهر الأخيرة ؟ هناك الكثير من الأشخاص الغاضبين و هم يلقون باللوم على سمسارهم |
Ama beni arkadaşımı öldürmekle suçluyorlar ve ben nedenini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | لكنهم يتهمونني بجريمة قتل و أريد أن أعرف لماذا. |
Artık çocuklar, ailelerini her konuda suçluyorlar. | Open Subtitles | هذه الأيام الأطفال يتّهمون آبائهم بكل الأشياء |
Fakat hiç adil değil. Yetişkinler her şey için daima çocukları suçluyorlar. | Open Subtitles | لكن هذا غير عادل، الراشدون دوماً يلومون الأطفال على كلّ شيء |
Seçimler kapıda ve insanlar polisleri suçluyorlar. | Open Subtitles | الناس يلومون الشرطه والانتخابات قاب قوسين او أدنى |
Haberlerde biz varız. Bizi trendeki o üç ajanı öldürmekle suçluyorlar. | Open Subtitles | يارفاق، نحن في جميع النشرات، إنهم يلوموننا على مقتل عملاء إدارة مكافحة المخدرات على متن القطار |
Beyler, haberlere çıkmışız. Trendeki o narkotik ajanlarının ölümü için bizi suçluyorlar. | Open Subtitles | يارفاق، نحن في جميع النشرات، إنهم يلوموننا على مقتل عملاء إدارة مكافحة المخدرات على متن القطار |
Bekleyemedi şerefsiz. Şimdi bunun için beni suçluyorlar. | Open Subtitles | لم يستطع أولئك الحمقى الانتظار، والآن يلومونني على ذلك. |
Sanırım bunun için beni suçluyorlar. | Open Subtitles | أعتقد أنهم يلومونني |
The Crimson... herneyse denen grup müzik yapamıyor ve bunun için bir laneti suçluyorlar | Open Subtitles | لا يستطيعون العزف والان يلقون اللوم على لعنة؟ الحمامات نعم على أية حال هناك شيء يقف في طريقهم |
Bu kıtlık için kimi suçluyorlar, söyle. | Open Subtitles | . أخبرنى على من يلقون اللوم من أجل هذه المجاعة |
Şimdi katiller bunların müdürlerini suçluyorlar. | Open Subtitles | الان أصبح القتلى يتهمون السجانين من اجل هذا وذلك |
Hackerlari suçluyorlar. kahretsin! | Open Subtitles | انهم يلقون باللوم على الهاكر |
Beni sırları açıklamakla mı suçluyorlar? | Open Subtitles | هم يتهمونني بسبب تسريب المعلومات ؟ |
Lance'i adalete engel olmakla suçluyorlar. - Şu an gözaltında. | Open Subtitles | يتّهمون (لانس) بإعاقة العدالة، وإنّه رهن الاعتقال. |
Halgate'i mi suçluyorlar? | Open Subtitles | -وهل تستحق (هالجيت) تجريمها |
- Bobby ve Peter'ı suçluyorlar. | Open Subtitles | ـ لقد أتهموا (بوبي) و(بيتر) أيضًا |
Beni sorgulamaya başladılar. Beni Gavin'a bilgi sızdırmakla suçluyorlar. | Open Subtitles | لقد بدئوا في إستجوابي ، لقد إتهموني أني أعطي معلومات داخلية لـــ "جافن" |
En önemlisi, yurtluğun yanması yüzünden seni suçluyorlar. | Open Subtitles | ومما زاد الطين بلة، أنهم يتهمونك في حريق الفندق |
Şimdiyse zavallı Bay Morley'i de öldürmekle suçluyorlar. | Open Subtitles | والآن يتهمونه بقتل السيد "مورلي" المسكين |
Tanrıya güzellikler için şükrediyorlar ve kötülükler için şeytanı suçluyorlar. | Open Subtitles | إنهم يحمدون الله على ما يحدث من خير ويلومون الشيطان على ما يحدث من شر |
Sandstorm'a birçok kayıp verdik, seni suçluyorlar. | Open Subtitles | لقد فقدنا الكثير من العُملاء بسبب المُنظمة وهم يلومونك على ذلك الأمر |