Diyelim gençler olarak -ataerkil kural ve düzenler- sistemi suçlamıyoruz, onları suçluyoruz. | TED | وربما، كمراهقات، من القواعد والحدود الأبوية. نحن لا نلوم الأنظمة، بل نلومهم. |
Bunun için genelde laktik asidi veya enerjimizin bitmesini suçluyoruz fakat bu faktörler kas yorgunluğu için tek başına yeterli değil. | TED | عادة ما نلوم حمض اللاكتيك أو نفاد طاقتنا، لكن تلك الأسباب لوحدها ليست مسؤولة عن إرهاق العضلات. |
Seni, düzeni bozup Roma'da idareyi ele geçirmek, kendini güçlü bir diktatör pozisyonuna sokmak ve halka hainlik etmekle suçluyoruz. | Open Subtitles | نتهمك بالمؤامرة على الإستيلاء على غذاء روما وأن تقوم بما يعتبر خيانة للشعب |
Seni Roma'da yerleşik yönetim düzenini bozarak tüm yetkiyi zorbalıkla üstlenmeye kalkışmakla ve bu şekilde halka ihanetle suçluyoruz! | Open Subtitles | نتهمك بالمؤامرة على الإستيلاء على غذاء روما وأن تقوم بما يعتبر خيانة للشعب |
Ona pek iyi davranmadık ve garip bir şekilde Neal için onu suçluyoruz. | Open Subtitles | لم نكن مرحبين، وبطريقة ما كنّا نلومه على (نيل). |
Ve Moskova için kimi suçluyoruz? | Open Subtitles | تعرف مَن نلومه عمّا حدث في (موسكو)؟ |
- Rick... Seni, Mary Beth Hendrix'i öldürmekle suçluyoruz. | Open Subtitles | (يا (ريك) , أنتَ متهم بجريمة قتل (ماري بيث هندريكس |
Ekonomiyi suçluyoruz ve şu ana kadar herkes bize inanıyor ama en son birini bozguna uğratmanın üzerinden çok zaman geçti. | Open Subtitles | فقدنا أرباع . نلوم الإقتصاد , وحتى الآن الجميع يؤمن بنا . ولكن لقد كان وقتاً طويلاً , يا أبي . |
Seni suçlamıyoruz; kendimizi suçluyoruz. | Open Subtitles | نحنُ لانلومكِ نحنُ نلوم أنفسنا |
Bunlar için Naritsugu'yu evlatlık Akashi oğlunu suçluyoruz. | Open Subtitles | نحن نلوم أولئك الذين أدعوا أن ْ(ناريتسوجو) ابن أكاشي |
Hep tavukları suçluyoruz. | Open Subtitles | دائمـاً نلوم الدجــاج |
Neyse, seni hala cinayet ile suçluyoruz. | Open Subtitles | صحيح، حسنا، ما يزال علينا أن نتهمك بجريمة قتل. |
George Tucker, seni kız kardeşimizin kalbini kırmakla ve onun salak Scooter McGreevy'ye gitmesine neden olmakla suçluyoruz. | Open Subtitles | جورج تاكر نحن نتهمك بتحطيم قلب أُختنا ومن ثم إيصالهل إلى ذلك المعتوه سكوتر ماغريفي |
Ve Zoe Hart, seni de eğlence kaynağımız Jo-el Stevens'ın sonsuza kadar gitmesine neden olmakla suçluyoruz. | Open Subtitles | و زوي هارت نحن نتهمك بجعل مصدر إلهامنا جويل ستيفنز بأن يتركنا للأبد |
- Avukata ihtiyacınız olacak çünkü sizi cinayetle suçluyoruz. | Open Subtitles | لأنك متهم بجريمة قتل |