"suçu yok" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليس خطأ
        
    • ليس خطأه
        
    • لم يكن خطأ
        
    • إنها ليست غلطة
        
    • ليس ذنب
        
    • ليس ذنبها
        
    • إنها بريئة
        
    • انها ليست غلطة
        
    Bay Darcy'nin bir suçu yok, baba. Open Subtitles لكن الأب، فإنه ليس خطأ السيد دارسي.
    Kanalın da suçu yok, bu boktan şovun yayınlanmasında! Open Subtitles إنه ليس خطأ الشبكة ان تعرض هذا البرنامج
    Haklısın Shekhar, onun bir suçu yok. Open Subtitles . أنت على حق يا شيخار إنه ليس خطأه
    Belli bir yaşam tarzına alışıyorsunuz. Ama kimsenin suçu yok tabii. Open Subtitles تعتاد على طريقة عيش مُعينة، ولكن لم يكن خطأ أحدٍ.
    Mike'ın suçu yok. Onu, bu işe ben bulaştırdım. Open Subtitles إنها ليست غلطة (مايكل) أنا من أدخله إلى ذلك
    Kimsenin suçu yok, gerçekten ama yine de berbat bir durum. Open Subtitles إنه ليس ذنب أحد، بالواقع، لكنه لا يزال الأمر سيىء
    Ve kadıncağızın hiç suçu yok, bir kere çocuklar sayıca üstün. Open Subtitles وهذا ليس ذنبها هي مُجبرة على ذلك
    Onun hiçbir suçu yok. Open Subtitles إنها بريئة من كل ذلك
    - Sizi temin ederim ki kuşun bir suçu yok. Open Subtitles اؤكد لك انها ليست غلطة الطائر يا سيدتى حقا ؟
    Ford'un suçu yok. Open Subtitles انه ليس خطأ فورد.
    Dinle tatlım. Phoebe'nin suçu yok. Open Subtitles اسمعي إنه ليس خطأ فيبي
    Kardeşimin suçu yok. Open Subtitles انه ليس خطأ أخي
    Bu çocuğun suçu yok. Open Subtitles ليس خطأ هذا الطفل.
    Kuzunun bir suçu yok ki. Open Subtitles إنه ليس خطأ الخروف
    Onun suçu yok. Gelmesini ben istedim. Open Subtitles إنه ليس خطأه أنا من طلبت منه المجيء
    Bakın onun hiçbir suçu yok. Open Subtitles اسمعي، هذا ليس خطأه.
    Jesse yapma! Onun suçu yok tamam mı? Open Subtitles ،جيسى" حسبك، أنهُ ليس خطأه" حسناً؟
    Bunda Regina'nın bir suçu yok. Open Subtitles وما حدث لم يكن خطأ ريجينا.
    Murray ve Ready'nin suçu yok. Open Subtitles "لم يكن خطأ "موراي وريدي
    Evet anne. Babamın suçu yok. Open Subtitles أجل, أمي, إنها ليست غلطة أبي
    Bunda gazetenin suçu yok. Open Subtitles إنها ليست غلطة الصحيفة.
    Sonuçta bir savaş bu, kimsenin bir suçu yok. Yani Alman böyle dedi. Open Subtitles . لكن هذا وقت الحرب . وهذا ليس ذنب احد
    Ona bağırma. Onun suçu yok. Open Subtitles مهلا, لا تصرخ في وجهّها - ليس ذنبها
    Ondan uzak dur. Onun hiçbir suçu yok. Open Subtitles دعها و شأنها إنها بريئة
    Ayrıca garson kızın suçu yok! Open Subtitles اضافة الى انها ليست غلطة النادل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more