| Draper öyle kötü terliyordu ki, elindeki su bardağı fırlayıverdi. | Open Subtitles | دريبر كَانت تتعرّقُ بشكل سيئ حتى أن كأس الماء إنزلق من يدها. |
| Eğer "Jurassic Park"ı izlerseniz su bardağı bölümüne gelince ileri sar. | Open Subtitles | إن شاهدتم "جوراسك بارك"، فلتقدموا عندما يهتز كأس الماء |
| Bu su bardağı benim. | Open Subtitles | هذا كأس الماء لي |
| - su bardağı içinde votka. - Hayır, o önceydi. - Neyden önceydi efendim? | Open Subtitles | ـ كوب ماء وبداخله الفودكا ـ لا ، هذا كان قبل ذلك |
| - su bardağı içinde votka. - Hayır, o önceydi. | Open Subtitles | ـ كوب ماء وبداخله الفودكا ـ لا ، هذا كان قبل ذلك |
| Fast food restoranında su bardağı istedim ve içine limonata koydum. | Open Subtitles | في مطعم للوجبات السريعة لقد طلبت كوب ماء ووضعت بداخله عصير الليمون |