Suikasttan iki ay önce, 63 eylülünden itibaren... | Open Subtitles | بداية من سبتمبر عام63 قبل شهرين من الإغتيال |
Bu adamlar, Suikasttan sadece birkaç dakika sonra Dallas'ta tutuklanmış. | Open Subtitles | الرجال الذين رأيتهم فى الصورة ألقي القبض عليهم فى دالاس بعد دقيقة واحدة من الإغتيال |
Bulduğumuz faili meçhul beş Suikasttan ikisinin esrarı yasallaştırma hareketiyle bağlantısı var. | Open Subtitles | أجل، وانظروا إلى هذه الجرائم الـ5 الغير محلولة بطريقة الإغتيال التي وجدناها أثنتان كانتا بسبب شروعية الماريجوانا |
Cuma günü Suikasttan kısa bir süre sonra Teksas'a gittiğini duyduk. | Open Subtitles | سمعنا أنك ذهبت إلى تكساس بعد فترة وجيزة من اغتيال يوم الجمعة |
Daha saat 12.44'te, Suikasttan sadece 14 dakika sonra... polis Oswald'ın boyuna ve yapısına uyan bir eşkal çıkardı. | Open Subtitles | قريبا من وقت 12: 44 فقط 14 دقيقة بعد اغتيال الشرطة نشرت وصف مطابق لحجم أوزوالد و بنيانه |
Bu tutuklular, Suikasttan birkaç dakika sonra fotoğrafla belgelenmiş. | Open Subtitles | وقد صورت هذه الاعتقالات بعد دقائق من عملية الاغتيال |
-Hemen inanma. Clay Bertrand'ın Suikasttan sonraki gün seni aradığını söylemişsin. | Open Subtitles | قلت كلاي برتراند اتصل بك في اليوم التالي للإغتيال |
Oswald Suikasttan sonra tam 12 saat boyunca sorgulanmış. | Open Subtitles | تم استجوابه لمدة 12 ساعة بعد الإغتيال |
Suikasttan önce annemle babam bana Bertram adını vereceklerdi. | Open Subtitles | قبل الإغتيال, كان أهلي سيطلقون علي "بيرترام". |
Kardeşim Suikasttan aylar önce şehirden ayrılmıştı. | Open Subtitles | أخي ترك المدينة بأسابيع قبل الإغتيال. |
Suikasttan kısa süre sonra... | Open Subtitles | بعد فترة وجيزة من الإغتيال |
Steve Rowland öldü. Suikasttan önceki gece öldü. | Open Subtitles | ستيف رولاند" ميت، ماتَ ليلَة الإغتيال" |
Netlik kazanması açısından soruyorum Bay Lloyd Suikasttan saatler önce size el dürbününü getirip silahları ve iki şişe viskiyi hazırlamanızı söyleyen sanık Mary Surrat değil miydi? | Open Subtitles | فقط لأكون واضحاً، سيد (لويد)، لقد كانت المدعى عليها، (ماري سورات)، التي كانت قبل ساعات من الإغتيال |
Evet, Suikasttan hemen sonra. | Open Subtitles | نعم، مباشرة بعد الإغتيال. |
Suikasttan üç ay önce. | Open Subtitles | ثلاثة أشهر قبل الإغتيال. |
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'na Suikasttan tutuklusunuz. | Open Subtitles | أنتما رهن الاعتقال، لمحاولة اغتيال رئيس الولايات المتحدة |
Bauer'ı Palmer'a Suikasttan yakalatman gerekiyordu, ama o hâlâ hayatta. | Open Subtitles | كان من المفروض ان يساعد "باور" فى اغتيال "بالمير" ، ولكنه مازال حى |
Bauer'ı Palmer'a Suikasttan yakalatman gerekiyordu, ama o hâlâ hayatta. | Open Subtitles | كان من المفروض ان يساعد "باور" فى اغتيال "بالمير" ، ولكنه مازال حى |
Hayır, ama ona kan kaybettirir, onunla ilgili şüpheleri artırır. Halkın Suikasttan başka bir şeylerle ilgilenmesini sağlar. | Open Subtitles | لا، لكن ذلك قد يؤذيه، القيام بإلهائهم جعل العامة يتحدثون بأمرٍ اَخرٍ غير الاغتيال |
E- postalarınızda Prens Ömer ve Suikasttan bahsetmişsiniz. | Open Subtitles | لقد ذكرت الامير عمر و الاغتيال فى رسائلك الالكترونية لماذا؟ |
Suikasttan yarım saatsonra. | Open Subtitles | و بعد نصف ساعة من عملية الاغتيال |
Rowland, Suikasttan sorumluydu. McCall ise sivil-askeri birimi yönetiyordu. | Open Subtitles | رولاند ساقَ "ماك كول" للإغتيال للإشْراف على الوحدةِ العسكريةِ |