"sunmaya" - Translation from Turkish to Arabic

    • لتقديم
        
    • تقديم
        
    • لأقدم
        
    • لأعرض
        
    • لنقدم
        
    • للتعبير عن
        
    • لكي اعبر عن
        
    • لتقدم
        
    • أن نقدم
        
    Ve gördüğünüz gibi, binalarımızda farklı fikirler sunmaya çalıştık, ama bazen yeterince materyale sahip değiliz. TED وأنظر الأن, نحن حاولنا لتقديم أفكار مختلفة في مبانينا لكن غالباً نحن لا نملك الكثير من المواد
    Castro'nun yakarışları Sovyet lider Khruschev'i cesur bir teklif sunmaya yeltendirdi. Open Subtitles مناشدات كاسترو ألهمت الزعيم السوفياتي خروشوف لتقديم عرض جريء
    Hiçbir saygın hekim görmediği bir hasta üzerine tıbbi görüş sunmaya razı olmaz. Open Subtitles لن يقبل طبيب يتمتّع بسمعة مهنية تقديم رأي طبي عن مريض لم يقابله.
    Hiçbir saygın hekim görmediği bir hasta üzerine tıbbi görüş sunmaya razı olmaz. Open Subtitles لن يقبل طبيب يتمتّع بسمعة مهنية تقديم رأي طبّي عن مريض لم يقابله.
    Buraya size on hikayeyi sunmaya geldim. Open Subtitles للإستماع لهرائى صح؟ ,جئت هنا لأقدم لكم العشر قصص
    Bugün buraya istemeye değil teklif sunmaya geldim. Open Subtitles لكني لم آتي اليوم.. ليس لأسأل لكن لأعرض.
    İmparator, kederimizi sunmaya davet ediyor, inandığımızı sunmaya. Open Subtitles الإمبراطور يدعونا لنقدم أساس عقيدتنا، لنقدم ما نؤمن به.
    Bryan'ın sekizinci yaş gününde yerel aristokrasi, ekabir ve çocukları... saygılarını sunmaya geldiler. Open Subtitles من أجل عيد ميلاد "برايان" الثامن، المحليون جائوا للتعبير عن إحترامهم
    İmparator'dan aldığım yetki belgemi sunmaya geldim. Open Subtitles أتيت بناءً على دعوة الملك لتقديم أوراق اعتمادي من قبل الإمبراطور
    Bu toplantıyı kabul ettim çünkü bize dönüşebilir bir asker toplama aracı olan Apotheosis'i sunmaya söz verdin. Open Subtitles كلاريس. أنا وافقت على هذا الاجتماع لأنك وعدت لتقديم والتحويلية تجنيد الأداة.
    O halde ilk profili sunmaya hazırız. Open Subtitles إذن نحن على استعداد لتقديم الملف الشخصي الخاص بنا
    Ve şükranlarımızı sunmaya gelince, bayram kokteyli için bana katılmak isteyen var mı? Open Subtitles و عن تقديم شكرنا هل يود أحد أن ينضم لي لتناول مشروب للإحتفال؟
    Eğer paraya ihtiyacın varsa işteki düşüşün tek etkisi, sizi fiyatları düşürmeye veya daha riskli cinsel hizmetler sunmaya zorlamasıdır. TED إذا كنت بحاجة إلى المال، التأثير الوحيد لتراجع سوق العمل سوف يجبرك على خفض أسعارك أو تقديم خدمات جنسية أكثر خطورة.
    Bu yüzden sana manevi desteğimi sunmaya hazırım. Open Subtitles وبناءاً على ذلك انا جاهزٌ لأقدم لك دعمي الروحاني
    Benim de 4.30 hava durumunu sunmaya gitmem lazım. Open Subtitles ولكنه راشد, ويجب علي العودة .لأقدم نشرة الطقس عند الرابعة والنصف
    İçten taziyelerimi sunmaya geldim. Open Subtitles لقد جئت لأقدم لكِ خالص التعازي
    Sana tek seferlik bir teklif sunmaya geldim, bu yüzden iyi dinle. Open Subtitles جئت لأعرض عليك فرصة العمر، لذا، أنصت إليّ.
    Sana dükkân için sağlam bir teklif sunmaya geldim. Open Subtitles -انا هنا لأعرض عليك عرضاً مميزاً مقابل المتجر
    Sana araştırman için yeni bir sermaye sunmaya geldim. Open Subtitles إنّي لأعرض عليك تمويلًا جديدًا لبحثك.
    Saygımızı sunmaya geldik. Open Subtitles نحن هنا لنقدم إجلالنا
    Bugün buraya Usta Qin'e olan saygımı sunmaya geldim. Open Subtitles اليوم قد جأت للتعبير عن إحترامى "وطلب المغفرة للسيد "كين
    Sadece saygılarımı sunmaya geldim. Open Subtitles أتيت فقط لكي اعبر عن احترامي
    Robin'i son anda aradılar ve 23:00 haberlerini sunmaya çağırdılar. Open Subtitles روبن تلقت اتصال في اخر دقيقه لتقدم اخبار الساعه الحادية عشر
    İşyerin gerçekten değişim yapmaya niyetliyse cevap vermeleri için onlara da bu aracı sunmaya karar verdik. TED واذا كان مديرك برغب بالتغيير، قرننا أن نقدم لهم هذه الأداة للرد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more