Doğduğundan beri Sydney'nin hayatındayım. | Open Subtitles | أنا كنت حضور في حياة سدني منذ هي كانت ولدت. |
Sydney'nin hayatını kurtarmaya yardım edecek misin, etmeyecek misin? | Open Subtitles | أنت ستساعد على التوفير يف سدني أو أنت لن. |
Şu an sadece, Sydney'nin sağ olması ve Tomazaki'nin ondan bir şey istemesi varsayımına göre hareket edebiliriz. | Open Subtitles | الفرضية الوحيدة التي نحن يمكن أن نشتغل على عمليا بأنّ سدني حيّة وتومازاكي عنده بعض الحاجة لها. |
O Sydney'nin arkadaşı ve bildiğimiz kadarıyla hiçbir şey bilmiyor. | Open Subtitles | هو صديق سيدنى وبعيد عن كل شيئ,هو لا يعرف شيئ |
Sydney'nin yerini öğrenebilmek için onu silahla tehdit ettiğini söyledi. | Open Subtitles | أنت صوبت مسدس الى وجهه ليخبرك على مكان احتجاز سيدنى |
Sydney'nin bu 9 katlı binanın çatı katında... durduğu sırada 3 kat aşağıda ise bir kavga çıkmıştı. | Open Subtitles | في نفس الوقت الذي وقف فيه سيدني على سطح المبنى ذو التسع طوابق بدأ شجار تحته بثلاثة طوابق |
Bunları aşmak için Sydney'nin bebek bir suaygırı kadar bir jeneratör takması lazım. | Open Subtitles | حسنا؟ لتجويف الفتحة خلال ذلك النوع من الضوضاء، سدني يجب أن تلبس مولّد حجم فرس نهر الطفل الرضيع. |
Sydney'nin işini sağlığından önde tuttuğunu ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا نعرف سدني عندها تأريخ وضع عملها قبل حالة ملكها. |
Sydney'nin özel dosyaları, e-postaları... | Open Subtitles | لقد حصلت على ملفاتِ سدني الخاصّة، رسائلها الإلكترونية |
Sydney'nin dediği gibi etkenler yüzünden bozulmuş. | Open Subtitles | هو حطّم بالعمر، كما سدني قالت. |
Onun annesi olman sadece biyolojik bir gerçek. Sydney'nin hayatında sağlam bir değeri yok. | Open Subtitles | أمومتك حقيقة حيوية بدون القيمة الجوهرية في حياة سدني! |
Sydney'nin babasının Madagaskar'da ona ihanet ettiğini ispatladın. | Open Subtitles | أبّ سدني المبرهن خانها في مدغشقر. |
Sydney'nin uğruna beni öldüreceği adam. | Open Subtitles | الرجل الذي سدني كان راغب لقتلي ل. |
Benim ve Sydney'nin istediği son şey, birinin SD-6'ya sadık olmadığımızı öğrenmesi olur. | Open Subtitles | شيء ياست الذي أنا يمكن أن أتحمّل، شيء ياست سدني يمكن أن تتحمّل، شخص ما يكتشف بأنّ ي الولاء لا إل مع SD-6. |
Sydney'nin buluşma yerini Eisenzahn'dan arka çıkışa değiştirdiğini yazmışsın. | Open Subtitles | انت كتبت ان سيدنى غيرت مكان .الالتقاط الى مخرج مجاور |
Sydney'nin annesini bulma istediğinin, bir baba olarak sizi eleştiriyor olabileceğini gösterdiğini düşündünüz. | Open Subtitles | ربما رغبة سيدنى لايجاد أمها تؤثر بك يمكن أن تفسر هذا كأنتقاد لك كأب |
FBI'daki adamım Sydney'nin dosyasına ulaşamıyor. Omega 17 yetkisi gerekiyormuş. | Open Subtitles | مصادرى فى الـ اف بى اى لم يمكنهم رؤية ملف سيدنى,انه سرى |
Tek bildiğimiz Sydney'nin bu şehirde tutulduğu ve onu FBI'ın sorguya çektiği. Nerede olduğunu öğrenmemiz gerek. | Open Subtitles | كل ما نعرفه أن سيدنى تم اعتقالها محليا,وسوف نجدها هنا |
Senin bana gelip de Sydney'nin hayatındaki erkekler için özel muamele istemen, yani. | Open Subtitles | مجيئك لى وطلب اعتبارات خاصه لرجال فى حياة سيدنى |
Sydney'nin bu 9 katlı binanın çatı katında... durduğu sırada 3 kat aşağıda ise bir kavga çıkmıştı. | Open Subtitles | في نفس الوقت الذي وقف فيه سيدني على سطح المبنى ذو التسع طوابق بدأ شجار تحته بثلاثة طوابق |
Bu, avluda görünüp bana Sydney'nin resimlerini sormasını açıklar. | Open Subtitles | هذا يوضح سبب تجسسها في أرجاء الفناء وسؤالي عن رسوم سيدني |