"sydney'nin" - Translation from Turkish to Arabic

    • سدني
        
    • سيدنى
        
    • سيدني
        
    Doğduğundan beri Sydney'nin hayatındayım. Open Subtitles أنا كنت حضور في حياة سدني منذ هي كانت ولدت.
    Sydney'nin hayatını kurtarmaya yardım edecek misin, etmeyecek misin? Open Subtitles أنت ستساعد على التوفير يف سدني أو أنت لن.
    Şu an sadece, Sydney'nin sağ olması ve Tomazaki'nin ondan bir şey istemesi varsayımına göre hareket edebiliriz. Open Subtitles الفرضية الوحيدة التي نحن يمكن أن نشتغل على عمليا بأنّ سدني حيّة وتومازاكي عنده بعض الحاجة لها.
    O Sydney'nin arkadaşı ve bildiğimiz kadarıyla hiçbir şey bilmiyor. Open Subtitles هو صديق سيدنى وبعيد عن كل شيئ,هو لا يعرف شيئ
    Sydney'nin yerini öğrenebilmek için onu silahla tehdit ettiğini söyledi. Open Subtitles أنت صوبت مسدس الى وجهه ليخبرك على مكان احتجاز سيدنى
    Sydney'nin bu 9 katlı binanın çatı katında... durduğu sırada 3 kat aşağıda ise bir kavga çıkmıştı. Open Subtitles في نفس الوقت الذي وقف فيه سيدني على سطح المبنى ذو التسع طوابق بدأ شجار تحته بثلاثة طوابق
    Bunları aşmak için Sydney'nin bebek bir suaygırı kadar bir jeneratör takması lazım. Open Subtitles حسنا؟ لتجويف الفتحة خلال ذلك النوع من الضوضاء، سدني يجب أن تلبس مولّد حجم فرس نهر الطفل الرضيع.
    Sydney'nin işini sağlığından önde tuttuğunu ikimiz de biliyoruz. Open Subtitles كلانا نعرف سدني عندها تأريخ وضع عملها قبل حالة ملكها.
    Sydney'nin özel dosyaları, e-postaları... Open Subtitles لقد حصلت على ملفاتِ سدني الخاصّة، رسائلها الإلكترونية
    Sydney'nin dediği gibi etkenler yüzünden bozulmuş. Open Subtitles هو حطّم بالعمر، كما سدني قالت.
    Onun annesi olman sadece biyolojik bir gerçek. Sydney'nin hayatında sağlam bir değeri yok. Open Subtitles أمومتك حقيقة حيوية بدون القيمة الجوهرية في حياة سدني!
    Sydney'nin babasının Madagaskar'da ona ihanet ettiğini ispatladın. Open Subtitles أبّ سدني المبرهن خانها في مدغشقر.
    Sydney'nin uğruna beni öldüreceği adam. Open Subtitles الرجل الذي سدني كان راغب لقتلي ل.
    Benim ve Sydney'nin istediği son şey, birinin SD-6'ya sadık olmadığımızı öğrenmesi olur. Open Subtitles شيء ياست الذي أنا يمكن أن أتحمّل، شيء ياست سدني يمكن أن تتحمّل، شخص ما يكتشف بأنّ ي الولاء لا إل مع SD-6.
    Sydney'nin buluşma yerini Eisenzahn'dan arka çıkışa değiştirdiğini yazmışsın. Open Subtitles انت كتبت ان سيدنى غيرت مكان .الالتقاط الى مخرج مجاور
    Sydney'nin annesini bulma istediğinin, bir baba olarak sizi eleştiriyor olabileceğini gösterdiğini düşündünüz. Open Subtitles ربما رغبة سيدنى لايجاد أمها تؤثر بك يمكن أن تفسر هذا كأنتقاد لك كأب
    FBI'daki adamım Sydney'nin dosyasına ulaşamıyor. Omega 17 yetkisi gerekiyormuş. Open Subtitles مصادرى فى الـ اف بى اى لم يمكنهم رؤية ملف سيدنى,انه سرى
    Tek bildiğimiz Sydney'nin bu şehirde tutulduğu ve onu FBI'ın sorguya çektiği. Nerede olduğunu öğrenmemiz gerek. Open Subtitles كل ما نعرفه أن سيدنى تم اعتقالها محليا,وسوف نجدها هنا
    Senin bana gelip de Sydney'nin hayatındaki erkekler için özel muamele istemen, yani. Open Subtitles مجيئك لى وطلب اعتبارات خاصه لرجال فى حياة سيدنى
    Sydney'nin bu 9 katlı binanın çatı katında... durduğu sırada 3 kat aşağıda ise bir kavga çıkmıştı. Open Subtitles في نفس الوقت الذي وقف فيه سيدني على سطح المبنى ذو التسع طوابق بدأ شجار تحته بثلاثة طوابق
    Bu, avluda görünüp bana Sydney'nin resimlerini sormasını açıklar. Open Subtitles هذا يوضح سبب تجسسها في أرجاء الفناء وسؤالي عن رسوم سيدني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more