"syl" - Translation from Turkish to Arabic

    • سِل
        
    • سيل
        
    Syl, onu evden attığından beri, öğrenmem gereken yeni bir düzeni var. Open Subtitles "فبطرد (سِل) له من المنزل، بات لديه نظام رتابة جديد عليّ معرفتُه"
    Pekâlâ, Syl Miguel'in Maria Laguerta'yla çok fazla vakit geçirdiğini ve ikisinin arasında bir mazi olduğu için bundan rahatsız olduğunu söylüyordu. Open Subtitles حسناً، قالت (سِل) أنّ (ميغيل) يمضي وقتاً طويلاً مع (ماريا لاغويرتا) ممّا يتسبّب بانزعاج (ريتا) لأنّ بينهما ماضٍ عظيم
    Syl, benim dairemi kendi emlak bürosundan satışa koymamı önerdi. Böylece daha büyük bir yer alabiliriz. Birlikte. Open Subtitles عرضت (سِل) إدراج منزلي بوكالتها، لنتمكّن من شراء منزل أكبر سويّة
    Syl'in aklına bu fikirler bir kez düşmeyegörsün onu durdurmak mümkün olmuyor. Open Subtitles تخطر هذه الأفكار برأس (سِل) فلا يمكنك ردعها
    Syl onunla konuştu bile. Open Subtitles لقد تحدثت معها "سيل" بالفعل
    "Rita ile Syl hayatımı ve yaşayacağım yeri planlamakla meşgul olabilirler." Open Subtitles "قد تكون (ريتا) و(سِل) مشغولتان بتخطيط حياتي وأين أسكن"
    Biraz ani oldu belki. Ama Syl ile bütün gün gezdik. Bunlar da bayıldığım evler. Open Subtitles أعلم أنّ هذا سريع، ولكنّي أمضيتُ و(سِل) النهار بالتجوال وهذه هي المنازل التي أعجبتني
    Yemekten sonra göz atarız ve Syl de yarın gezmemiz için bazılarını ayarlar dedim. Open Subtitles فكّرتُ بمراجعتها سويّة بعد العشاء وندع (سِل) تحدّد موعداً لتفحّصها غداً
    Eve gitsem iyi olur. Syl merak eder. Open Subtitles يحسن بي العودة للمنزل، فستسهر (سِل) بانتظاري
    Ramon kendinden geçene kadar içki içiyor. Syl ilgi görmek için başımın etini yiyor. Open Subtitles أوّلاً، يثمل (رامون) حتّى يفقد حسّه، ثمّ تزعجني (سِل) طلباً للاهتمام
    O zaman Syl ve ben bulaşıkları halledelim ve tatlıyı fırına koyalım. Open Subtitles لمَ لا أتمّ و(سِل) غسل الأطباق ونضع الحلوى في الفرن؟
    Syl bu sabah uğrayıp nerede olduğunu merak ettiğini söyledi. Open Subtitles عرّجت علينا (سِل) هذا الصباح متسائلةً عن المكان الذي كنتَ فيه
    Syl'in yerine baktığım açık satış yaptığımız eve geldi. Open Subtitles جاء إلى المنزل المفتوح الذي حللتُ فيه مكان (سِل)
    Syl evimi kendi ajansında satışa çıkarmayı teklif etti. Böylece daha büyük bir ev alabiliriz. Open Subtitles عرضت (سِل) عرض منزلي للبيع لنتمكّن من شراء منزل أكبر
    - İlanı hemen çıkarttığın için çok teşekkür ederim, Syl. Open Subtitles أقدّر كثيرًا قبولكِ إدراج العقار في مهلة قصيرةٍ، (سِل)
    Syl ile yarın sabah ev bakmaya gidersek Astor ve Cody'e göz kulak olur musun? Open Subtitles إن خرجتُ و(سِل) للتفرّج يوم غد صباحاً
    Syl, başka birinin olduğunu düşünüyor. Open Subtitles تعتقد (سِل) أنّ هنالك امرأة أخرى
    Syl'i dert etme. Hallederim. Open Subtitles لا تقلق بخصوص (سِل)، سأهتمّ بذلك
    Syl'i görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles "أنا أتطلع لرؤية "سيل
    Tanrım. Syl, duydun mu? Open Subtitles ياللهول، (سيل) هل سمعتيه؟
    Leydi Syl. Open Subtitles لماذا، أيتها السيدة (سيل).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more