Evet. Atı tökezledi ve ikisi de kurtarılamadı. | Open Subtitles | نعم لقد تعثر الحصان ولم يتمكنوا من انقاذ ايهما |
O patlayıcıları taşıyordu ve bir koyunun üstüne tökezledi. | Open Subtitles | لقد كان يحمل مواد متفجرة و قد تعثر بأحد الخراف |
Sırf biri tökezledi, yolunu kaybetti diye ondan sonsuza dek ümidi kesemezsin. | Open Subtitles | بمجرد أحدهم تعثر وفقد صوابه، لا يعني إنه ضل طريقه للأبد. |
Onlar kaçarken, ilki tökezledi. | Open Subtitles | حسنا ، لأنها بدأت تنفد ، تعثرت أول واحد. |
Ilk seviye tökezledi ve seni mutlu etmedi? | Open Subtitles | تعثرت من المستوى الأول، ألم يجعلكم سعداء؟ |
Ancak ayağı taşa takıldı ve tökezledi. | Open Subtitles | ولكن تعثرت قدمه في احدى الصخور وسقط |
Sırf biri tökezledi, yolunu kaybetti diye ondan sonsuza dek ümidi kesemezsin. | Open Subtitles | بمجرد أحدهم تعثر وفقد صوابه، لا يعني إنه ضل طريقه للأبد. |
Sanırım işyeri sahibinden bir kaç dakika önce burada tökezledi. | Open Subtitles | اعتقد أنّه تعثر في هذا المكان قبل لحظات وصول المالك... |
Hemen önümüzde tökezledi ve sonra arabanın önüne öylece devrildi. | Open Subtitles | تعثر أمامنـا ثم.. سقط أمام السيارة |
tökezledi ve korkuluklardan aşağı düştü, ve...ve onu tutmaya çalıştım, ama düşmüştü. | Open Subtitles | لقد تعثر إلى الخلف، سقط من على حافة الدرابزين و... و حاولت إمساكه، لكنه كان قد سقط |
Atım tökezledi ve beni üstünden attı. | Open Subtitles | تعثر حصانى وسقطت |
Adam topallıyordu. tökezledi. Bende tuttum onu. | Open Subtitles | لقد كان يعرج و تعثر فامسك به |
Angelo kırmızı boyayı gördükten sonra Callen'a doğru tökezledi ve... | Open Subtitles | وبعد أن رأى " آنجلو " اللون الأحمر ...تعثر بـ " كالين " ومن ثم |
Mösyö LeMarchal geriye gitti, tökezledi ve düştü deniyor. | Open Subtitles | السيد (لي مارشال) تراجع للخلف ، تعثر وسقط |
! Bu da tökezledi. | Open Subtitles | لقد تعثرت أيضاً. |
Zıplarken tökezledi. Kahrolası bacağımı kırdım. | Open Subtitles | تعثرت وكسرت ساقي |
- Hayır, az evvel şu kadın tökezledi. | Open Subtitles | لقد تعثرت تلك السيدة |
O tökezledi. | Open Subtitles | لقد تعثرت |