Ve çünkü, bazı gruplar, diğerlerinden üç kat fazla pirinç tüketiyor. | Open Subtitles | وبسبب أن هناك مجموعات معينة تستهلك ثلاثة أضعاف الرز عن البقية |
Bu 1.4 milyar telsiz direği ya da baz istasyonları çok fazla enerji tüketiyor. | TED | هذه ال1.4 مليون هوائي خليوي,او محطة اساسية تستهلك الكثير من الطاقة |
- John savunma kalkanlarım her tepki verdiğinde epey fazla güç tüketiyor. | Open Subtitles | كل مرة يتم ضرب دفاعاتي يستهلك الطاقة مني يجب أن تعرف ذلك |
Fakat bu mücadele, zaten kısıtlı olan enerjilerini daha da tüketiyor. | Open Subtitles | ولكن الصراع للقيام بذلك يستنفذ طاقتها المحدودة. |
Adelie penguenleri hayret verici şekilde yılda 1.5 milyon ton kril tüketiyor. | Open Subtitles | وما يثير العجب هو استهلاك بطاريق أديلي مليون طنٍ ونصف المليون سنوياً |
Affedersiniz. Stresten. Bataryalarımı tüketiyor. | Open Subtitles | آسف، الضغط النفسي يستنزف البطاريات |
Dünya nüfusunun %20'si kaynakların %80'ini tüketiyor. | Open Subtitles | عشرون بالمئة من سكان الأرض يستهلكون ثمانون بالمئة من مواردها |
Her şeyden önce, kara delik yanındaki yıldızın atmosferini tüketiyor. | Open Subtitles | أول شئ، الثقب الأسود يلتهم من الغلاف الجوي لنجمه المرافق |
Yakasının altından çektiği bir pipetle sulu gıda tüketiyor. | Open Subtitles | انه يمتص طعاماً سائلاً بالمصاصة يدخلها مباشرة من خط الرقبة |
Zihnini korumak zihinsel enerjimin çoğunu tüketiyor. | Open Subtitles | إنها تستنفذ طاقة عقلية كبيرة مني لمحاولة حماية عقلك منه |
Kanada şehirleri, Amerika şehirlerinin yarısı kadar benzin tüketiyor. | TED | المدن الكندية، تستهلك نصف البنزين المستهلك من قبل المدن الأمريكية. |
Çok fazla enerji tüketiyor. Pahalıya mal olacak. | TED | لانها تستهلك الكثير من الطاقة والكثير من الاموال |
ABD dünyadaki fosil yakıtların %97'sini tüketiyor. | Open Subtitles | الولايات المتحدة تستهلك 97 بالمئة من الوقود العالمي |
Ortalama bir Amerikalı yılda yaklaşık 55 kilo biftek tüketiyor. | Open Subtitles | متوسط يستهلك الأمريكية 120 £ من لحوم البقر في السنة. |
Uzay geminiz, 'ışıktan-hızlı-sıçrama' ile gittiği her parsek için 1 birim yakıt tüketiyor ve gemi sadece 15 birim yakıt alıyor. | TED | المحرك السفينة الأسرع من الضوء الخاص بك يستهلك وحدة واحدة من الوقود مقابل مسافة كل فرسخ نجمي، بينما تحمل سفينتكم 15 وحدة فقط من الوقود. |
Sadece, yanmıyor. Her kullanımda birazcık daha kendini tüketiyor. | TED | لكنه فقط لا يحترق ، يستهلك نفسه خطوة بعد خطوة بعد خطوة . |
Beni tüketiyor. | Open Subtitles | إنه يستنفذ طاقاتي. نعم. |
Bu şey bütün enerjimizi tüketiyor. | Open Subtitles | ذلك الشيء يستنفذ طاقتنا كلها |
Virüs onun omurilik sıvısını vücudunun yenileyebileceğinden daha hızlı bir şekilde tüketiyor. | Open Subtitles | سرعة استهلاك العدوى لسائلها النخاعي أكبر من قدرة الجسد على إنتاجه. |
Varlığımı ondan saklamak tüm gücümü tüketiyor. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}إخفاء وجودي عنه يستنزف كافّة قُواي. |
22 çalışan ayda ortalama 3000 kilovat saat tüketiyor. | Open Subtitles | 22موظف يستهلكون ما متوسطه 3000كيلو واط للساعة للشهر الواحد |
Yıldızı içinden dışına doğru tüketiyor. | Open Subtitles | إنه يلتهم النجم من الداخل للخارج |
- Akselerometre çok fazla hava enerjisi tüketiyor, bu da... | Open Subtitles | إنه يمتص قوة كهربية كبيرة من الهواء -وقد قيست ... |
- Benim gücümü tüketiyor. | Open Subtitles | إنها تستنفذ طاقتي |
Simdi, öfken seni tüketiyor. | Open Subtitles | إن غضبك يستهلكك هنا الآن |
Elbette benim gibi başkaları da oldu ama onlar daha çok elle tutulur bir şey aradılar ki bu insanı tüketiyor. | Open Subtitles | هناك آخرين مثلي، بالطبع, لكنهم كانوا يحاولون صنع مادة ملموسة يمكن استهلاكها بطريقةٍ ما. |