Tek görebildiğim, bütün herkesin, tüm arkadaşlarımın aşağıdan beni işaret edip güldükleriydi. | Open Subtitles | كل ما أمكنني رؤيته كل الفتيان، كل أصدقائي بالأسفل يشيرون و يضحكون علىّ |
tüm arkadaşlarımın ebeveynleri ya boşanmıştı ya da birbirini aldatıyordu ya da çocuklarının doğum günlerini bile zor hatırlıyorlardı. | Open Subtitles | اباء كل أصدقائي كانوا مطلقين او لديهم علاقات غرامية او بالكاد يعرفون اعياد ميلاد ابنائهم |
Kalbimi kırıp tüm arkadaşlarımın ve sevdiklerimin önünde beni rezil eden kadınla mı? | Open Subtitles | المرأة التي فطرت فؤادي و أحرجتني أمام كل أصدقائي و أحبائي ؟ |
Gerçek şu ki, biz çıkmaya başlamadan önce çok uzun süre arkadaştık. Ve bu gece, doğum günü partimde, tüm arkadaşlarımın yanımda olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أعني, الأمر وما فيه, أنّنا كنّا أصدقاء لفترة طويلة قبل مواعدتنا, وأريد جميع أصدقائي بالحفلة اللية. |
Ve büyüyen tüm arkadaşlarımın hepsi suçlulardı gerçekten. | Open Subtitles | و جميع أصدقائي الذين كبروا معي كانوا، مجرمين حقا |
Fakat yeni yönetici olarak tüm arkadaşlarımın burada kalmalarına izin verilecek, değil mi? | Open Subtitles | لكن كمدير جديد... جميع أصدقائي يجب ان يكونوا مقيمين، صحيح؟ |
Kusura bakmayın, tüm arkadaşlarımın böyle davrandığını görmek benim için ağır bir darbe oldu. | Open Subtitles | أَنا آسفُ أن هذا بمثابة صاعقة لي... لكي أرى كل أصدقائي يتصرفون بمثل هذه الطريقة الغير متحضرة. |
Anladım. Adım Ben. Bir barda çalışıyorum ve tüm arkadaşlarımın kızıma bakmasını sağlıyorum. | Open Subtitles | عرفت، انا (بين)، انا أعمل فى حانة، و أجعل كل أصدقائي يجالسون طفلتي |
tüm arkadaşlarımın çıktıkları vardı. | Open Subtitles | كل أصدقائي كانت لديهم مواعيد. |
Sonda senin günün boşta kaldı, ve tüm arkadaşlarımın da o gün müsait olacağını biliyordum ve... | Open Subtitles | و موعدكِ كان مناسباً، و نعرف بأن جميع أصدقائي ... سيتمكنون من المجيء ... و |
- Ben de sormaya devam ettim, ve onlar da tüm arkadaşlarımın önünde mağazadan dışarı attılar. | Open Subtitles | -لذلك ظللت أسألها و في النهاية رمَوْني خارج المحل أمام نظر جميع أصدقائي |