Tamam, onun ofisinde geçen tüm görüntüleri çekin-- her bir kareyi. | Open Subtitles | حسنا اسحبي كل الصور التي لديكي وهو في المكتب كل لقطة |
Rozetini çıkarıp, kibarca sorarsan tüm görüntüleri verirler. | Open Subtitles | أعتقد إن أظهرتي شارتك , و سألتي بلطف سوف يعطونكِ كل الصور |
Elindeki tüm görüntüleri bana ver... 19:00'dan önce ve 22:00'den sonra her şey. | Open Subtitles | أعطيني كل الصور التي تملكينها كل شيء قبل الـ7 وبعد الـ10 |
Max Rager sonsuz bilgeliğiyle atlayıştaki tüm görüntüleri sildi. | Open Subtitles | ماكس رايجر " ، بحكمته اللامتناهية" قام بتدمير كل الصور من القفزة |
Pekâlâ, hızlı tren kazasındaki tüm görüntüleri inceledim bilgisayarın 18 metre yakınındaki her yeri kontrol ettim. | Open Subtitles | حسنا، لقد استعرضت كل الصور من حادث (قطار الملاهي) و فحصت كل منطقة ضمن 60 قدم من الحاسوب |