Şimdi, çok da fazla şaşırmadım. Bu, tiyatro ile uğraşan biri olarak Tüm hayatım boyunca sürekli karşılaştığım bir tavır. | TED | الآن، لم أندهش حقيقةً، لأن هذا تصرف أراه باستمرار في حياتي كلها بصفتي مخرجة بالمسرح. |
Tüm hayatım boyunca bu kadar mutlu olmamıştım. | Open Subtitles | لم أكن أكثر سعادة من الآن في حياتي كلها. |
Tüm hayatım boyunca benim dostumdun. Bu işi bana sen ayarladın. | Open Subtitles | لقد كنت صديقاً لى طوال حياتى لقد عرضت على هذا العمل |
Tüm hayatım boyunca bunu duydum zaten. Ben de seni gördüğüme sevindim, evlat. | Open Subtitles | لقد كنت أسمع هذا طوال حياتى من الجيد رؤيتك أنت أيضا يا بنى |
Lütfen, Tüm hayatım boyunca seni izledim ve bu şimdi de değişmeyecek. | Open Subtitles | من فضلك ، لقد تبعتك طوال حياتي ولكن هذا ليس بخصوص التغيير |
- Tüm hayatım boyunca doğumlara girdim hiç yardıma ihtiyacım olmadı. | Open Subtitles | - أنا أوَلِّد أطفال - طول حياتي لم أحتج لمساعدة بعد |
Babacığım Tüm hayatım boyunca, mezun olduğumda bana araba alacağını söyledin. | Open Subtitles | والدي طيلة حياتي وأنت تقول لي سأشتري لكِ سيارة عندما تتخرجين |
Tüm hayatım boyunca hiç bu kadar korkmamıştım. | Open Subtitles | لم أكن خائفة هكذا بحياتي كلها. |
Bana Tüm hayatım boyunca inanan ilk insan sensin. | Open Subtitles | انت الشخص الوحيد في حياتي كلها من امن بي |
Anne, bu benim Tüm hayatım boyunca gördüğüm en kabarık ve en güzel şey. | Open Subtitles | أمي، إنهالشيءالأنعم.. الأكثرجمالا.. الذي رأته عيناي في حياتي كلها |
Tüm hayatım boyunca yaşadığım,en inanılmaz deneyimdi. | Open Subtitles | أريد أن أقول أن هذه كانت أروع تجربة في حياتي كلها |
Tüm hayatım boyunca, daha önce hiç senin kadar... ..meşgul görünen biriyle tanışmadım çünkü sen bir moda tasarımcısısın Obama için çalıştın, X-Men Origins ve Madagascar'da oynadın, ...engelli gençler için burs sağlayan bir dernek yürütüyorsun Intel'in oluşum yöneticisisin, bir çok smartphone geliştirdin, | Open Subtitles | لم أقابل في حياتي كلها شخص مشغول مثلك لأنك مصمم أزياء |
Tüm hayatım boyunca bu öğrenme şekli çok ilgimi çekti. | TED | طوال حياتى كنت مفتون بهذا النوع من التعلم. |
Tüm hayatım boyunca, Tanrı'dan bizi kötülükten kurtarmasını diledim. | Open Subtitles | طوال حياتى و أنا أسأل الرب أن يخلصنا من هذا الشر |
- Tüm hayatım boyunca gibi geliyor. - Bana da. | Open Subtitles | ـ كما يبدو ، طوال حياتى ـ أجل ، أنا أعرف ماذا تقصد |
Hepinizin şahit olduğu gibi, Tüm hayatım boyunca erdemli ve onurlu bir Prens oldum ve sözümden hiç caymadım. | Open Subtitles | لقد كنت طوال حياتي أمير للفضيلة والشرف كما يمكنكم جميعا ان تشهدوا بذلك ولم أكن أبدا قد خالفت كلامي |
Tüm hayatım boyunca erken kalkmam, yediklerime dikkat etmem, yeterince uyumam gerekti. | Open Subtitles | طوال حياتي كان علي الاستيقاظ مبكراً أتابع حميتي، أحصل على نوم كافي |
Tüm hayatım boyunca Harflerin Adamlar'ıyla birlikteydim ve hiçbir kuralı çiğnemedim. | Open Subtitles | طول حياتي مع رجال المعرفة، لم أخالف قانوناً واحداً. |
insanlı uzay uçuşlarından yanayım. Ben Tüm hayatım boyunca kainatı anlamaya ve | TED | رحلات الفضاء للأشخاص. طيلة حياتي سعيت لفهم الكون |
Tüm hayatım boyunca, madam. | Open Subtitles | بحياتي كلها يا سيدتي |
Tüm hayatım boyunca korkudan bir sürü kararlar verdim. | Open Subtitles | كنتُ أصنع قرارات كثيرة حياتي كلّها إنطلاقاً من الخوف. |
20 yaşındayım ve Tüm hayatım boyunca bu şehirde yaşadım. | Open Subtitles | عمري 20 سنة, ولقد عشت في هذه المدينة كل حياتي |
Aslına bakarsanız Tüm hayatım boyunca bilgisayar programlarıyla ilgilendim. | TED | في الحقيقة، لقد كنت مهتما في برامج الحاسوب طوال عمري. |
Tüm hayatım boyunca harika seks maceraları için kadınlara yalan söylemek durumunda kaldım. | Open Subtitles | أعني، كلّ حياتي وأنا لم أكذب على امرأةٍ من أجلِ الحصول على جنسٍ رائعٍ. |
Tüm hayatım boyunca sadece bir kişiyle cinsel ilişki yaşadım. | Open Subtitles | في حياتي الكاملة قمت بعلاقة مَع رجلِ واحد فقط |