Tüm kıyafetlerini değiştirdi. | Open Subtitles | لقد غيّر كل ملابسه |
Tüm kıyafetlerini Bloomingdale'den satın alıyor. | Open Subtitles | ويشتري كل ملابسه من (بلومنغدال) |
Yani eşinizi kendisini kaçırıp dolabındaki Tüm kıyafetlerini almış mı? | Open Subtitles | وهذا يعني أنها اختطفت نفسها بنفسها... وقامت بأخذ ملابسها من خزانتها. |
Jock denen adam onu kaçırıp dolabındaki Tüm kıyafetlerini almış mı? | Open Subtitles | مما يعني أن هذا الرجل (جاك) قد اختطفها... وأخذ جميع ملابسها من خزانتها؟ |
Neyse işte, kız Tüm kıyafetlerini çıkardı küvette yanıma atladı ve gözüme çarpan ilk şey... | Open Subtitles | على كل حال, خلعت كل ملابسها تتسلق إلى الحوض الساخن ..وأول شيء لاحظته |
Onu dövmüşler ve uh... Tüm kıyafetlerini almışlar. | Open Subtitles | لقد ضربوها و اخذوا كل ملابسها |
Kadın dinledikten sonra çantasını boşalttı ve Tüm kıyafetlerini anneme ve bize verdi. Çocuklarının oyuncaklarını da verdi, zaten çok da sevmiyorlardı. Ama - (Gülüşmeler) O an, annem ilk defa ağladı. | TED | فقامت المرأة بإفراغ حقيبتها، وأعطت كل ملابسها لوالدتي ولنا، وحتى ألعاب أطفالها، الذين استاؤوا لذلك، ولكن -- (ضحك) كانت هذه المرة الوحيدة التي بكت فيها. |