"tüm kalbiyle" - Translation from Turkish to Arabic

• كل قلبه
• صميم قلبه
• كل قلبها

Aradığı cevapların tümünü bu ambarda bulacağına tüm kalbiyle inanmıştı.
وامن من كل قلبه ان بداخل هذا الهاتش سيجد الاجابات

Sakin bir kafaya sahip olmayı kim tüm kalbiyle istemez ki?
من لا يرغب بالراحة , من كل قلبه و بعقل هادئ؟

Beni tüm kalbiyle seveceğine yemin etmişti ama bunun sözlenme olduğunu sanmıyorum.
لقد وعد بأن يحبني من كل قلبه ولكن لاعتقد انه كان عقدا

Seni bekliyor olacak. Josh bu bebeği tüm kalbiyle sevecek.
ستكون بانتظارك حسنا جوش سيحب ذلك الطفل من صميم قلبه

Her şeyden çok sevdiği kızının, onu tüm kalbiyle sevdiğini bilen bir adam.
لمعرفته ان الأبنة التى يعشقها تحبه من كل قلبها

tüm kalbiyle seni sevecek birini... bulmak zor.
شخص يحبك من كل قلبه من الصعب الحصول عليه

Oğluma tüm kalbiyle, tüm aklıyla ve tüm gücüyle Tanrıyı sevmeyi öğreteceğim.
و أن أعلم أبني مخافه و محبه الله من كل قلبه و عقله و بكل قواه

tüm kalbiyle seven ve savaşan türde bir adamdı.
ـ انتظر لحظة ـ كان رجلاً محب و ناضل من كل قلبه

Uzun zaman evvel, çocuklarını tüm kalbiyle severdi.
ينور: منذ فترة طويلة، وقال انه يحب أولاده من كل قلبه.

Ve tüm Kraliyet Ailesi gibi, halkını tüm kalbiyle severdi.
وقال انه، مثل كل العائلة المالكة، أحب الناس من كل قلبه.

İIk kimi görürse tüm kalbiyle ona aşık olacak.
أوّل من سيراها سيحبها من كل قلبه

tüm kalbiyle onunla evlenmeyi seçmesini.
أن يوافق من كل قلبه على الزواج منها

John tüm kalbiyle "arkadaşım" diyebileceği gerçek bir dost istiyordu.
جون كان يتوق من كل قلبه لصديق حقيقي

Çok beğendiğini ve seni tüm kalbiyle sevdiğini söylemişti.
وكان هذا لأنه أحبة وانتِ من كل قلبه

tüm kalbiyle.
أحبه من كل قلبه

Seni tüm kalbiyle sevdi.
كان يحبك من كل قلبه

Seni hiç tanımamış da olsa tüm kalbiyle seni seviyordu ve seni büyütürdü de.
رغم أنه لم يراك أحبك من صميم قلبه وكان هو من سيربيك

ve seni tüm kalbiyle sevdi.
و أحبتك من كل قلبها