Tüm söylediği, eğer onunla sabaha karşı saat tam 2'de dışarıda buluşursam, | Open Subtitles | كل ما قاله هو إذاً قابلته في الخارج في الثانية بالضبط |
Tüm söylediği bir şey yapmasına gerek kalmamış adam yere yığılmış | Open Subtitles | كل ما قاله أنه لم يكن عليه عمل الكثير الرجل كان ضعيف |
Tüm söylediği Patty Hewes'ün onu sorgulamasını istemediği. | Open Subtitles | كل ما قاله كان أنه لا يرغب ان تقوم باتي هيوز باستجوابها |
Tüm söylediği zamana ihtiyacı olduğuydu, | Open Subtitles | كل ما قالته أنها تحتاج بعض الوقت |
Tüm söylediği, "Keystone adasında ev"di. | Open Subtitles | "هذا كل ما قالته "منزل على جزيرة كاي ستون |
Tüm söylediği laneti bozmak için bazı Caster saçmalıklarıyla ilgili ritüelleri yerine getirmeliyim, ta ki hakkımı talep edene kadar gece gündüz yerine getirmeliyim. | Open Subtitles | ...كل ما قاله هو أن لأعكس اللعنة أحتاج هذه الطقوس أشياء خاصة بالسحرة, كل يوم وليلة حتى يوم الإستدعاء... |
Evet, Tüm söylediği o. | Open Subtitles | نعم ، هذا كل ما قاله |
Tüm söylediği buydu. | Open Subtitles | هذا كل ما قاله. |
Tüm söylediği buydu. | Open Subtitles | هذا كل ما قاله. |
Tüm söylediği buydu. | Open Subtitles | أعني, هذا كل ما قاله |
Glenn'in Tüm söylediği, Erikson'un birisine suikast yapmayı planladığı. | Open Subtitles | كل ما قاله (جلين) إن (إريكسون) كان يُخطط لإغتيال شخص ما. |
- Kitabın Tüm söylediği bu mu? | Open Subtitles | هل هذا كل ما قاله الكتاب؟ |
Orson uğradığında Tüm söylediği "sokağımıza hoş geldin" ve "yardıma ihtiyacın var mı?" idi.... | Open Subtitles | عندما جاء (أورسون) فإن كل ما قاله |
Tüm söylediği buydu. | Open Subtitles | -هذا كل ما قاله |
Tüm söylediği bu. | Open Subtitles | هذا كل ما قاله |
Tüm söylediği bu. | Open Subtitles | {\pos(192,240)}هذا كل ما قاله |
Tüm söylediği bu. | Open Subtitles | ذلك كل ما قالته |
Tüm söylediği buydu. | Open Subtitles | هذا كل ما قالته |