GF: Louisville Oteli bir kişinin hayatının yoluna girmesine dair tüm sistem üzerine düşünmek adına çok iyi bir örnek. | TED | جي إف: فندق لويسفيل مثال رائع عن كيفية التفكير في النظام بأكمله الحصول على شخص مرة أخرى على المسار الصحيح. |
tüm sistem çöktü. Telsiz anteni sıkıştı. Ne sikimi yapmamızı istiyor ki? | Open Subtitles | النظام بأكمله متوقف عن العمل و هوائي الراديو تضرر بشدة , ما الذي يريدنا أن نفعله بحق الجحيم ؟ |
Bir tür elektromanyetik parçalanma nedeniyle tüm sistem bozuldu. | Open Subtitles | نوع من الموجات الكهرومغناطيسة أفسدت النظام بأكمله |
Ama eğer veritabanı kodlu ise tüm sistem bozulabilir. | Open Subtitles | لكن إذا كانت قاعدة البيانات مشفرة فقد يتعطل النظام كله |
Üzerinde çalışan tüm sistem türü, ve küçük bölümlerle yardım eden herkes. | TED | يساهم كل النظام في عمل شئ ما، ويساهم كل شخص بجزء صغير. |
Herhangi bir parçayı iptal ederseniz, tüm sistem kapanır. | Open Subtitles | قم بتعطيل أي جزء فيها .فيتوقف النظام بأكمله |
İnsanlar, benim sözümün arkasında duran bir kadın olmadığımı düşünürlerse tüm sistem yerle bir olabilir. | Open Subtitles | لو ظن الناس أنني لا أحفظ كلمتي النظام بأكمله سوف ينهار |
Yenilenme süreci böyle başlar işte. Öyleyse, eğer tüm sistem ölümün eşiğine gelirse... | Open Subtitles | وهذا هو بدء عملية الإعادة لذا حتى إن كان النظام بأكمله على وشك الموت |
Evet çünkü ayının biri pençesini buna çarparsa tüm sistem gider. | Open Subtitles | صحيح ، و ذلك لأن صفعة واحدة من مخالب الدب هنا سوف تخرب النظام بأكمله |
Sadece bir tesadüf olabilir ama tüm sistem, yaklaşık... | Open Subtitles | ربما يكون الأمر مجرد مصادفه ولكن النظام بأكمله |
Bu nedenle, bitkiyi yeniden dizayn ederek bünyesine daha fazla kimyasal alabilecek duruma getirmek için tüm sistem organize edildi. | Open Subtitles | لذلك نظمت النظام بأكمله ثم لإعادة تصميم المحطة لقبول المزيد من المواد الكيميائية. |
- Adamı ara da tüm sistem mi çökmüş baksın. | Open Subtitles | - أتصل بالعامل ، تأكد من أنه ليس النظام بأكمله |
tüm sistem çökene kadar günlerce cep telefonundan ulaşmaya çalıştım. | Open Subtitles | حاولت الأتصال بها لأيام حتى توقف النظام بأكمله |
Burada fikirleri bir kişiden alınabilir kopyalanır ve tüm sistem boyunca yayılır; Çin yemek özel versiyonlar olabileceğini biliyorsunuz,bölgeye bağlı olarak | TED | حيث الأفكار من شخص واحد يمكن نسخها ونشرها عبر النظام بأكمله ؛ حيث يمكن خصخصتها اعتمادا نسخة الطعام الصيني، إعتمادا على المنطقة |
Şey, tüm sistem kablosuz internet üzerinden çalışıyor. | Open Subtitles | النظام بأكمله يعمل على الشبكة اللاسلكيه |
Gidin buradan, haydi. tüm sistem ele geçirildi. | Open Subtitles | أخرج من هنا النظام بأكمله تم غزوه |
Sanki tüm sistem dedektif filmlerinin sahneleri... ya da cinayetin çözümünü karıştırmış gibi. | Open Subtitles | يبدو أن النظام كله يمنعني من معرفة خطط قصة المخبر... أو حل الجرائم |
Uçaktan bir veya iki parça çıkarsanız da uçmaya devam eder. Ama çok fazla parça çıkarırsanız, veya kanatları tutan parçaları, tüm sistem çöker. | TED | يمكنكم إزالة مسمار أو مسمارين ولا تزال الطائرة تطير، لكن إزالة واحد أكثر من اللازم، أو ربما إزالة ذلك المسمار الذي يمسكُ الأجنحة، وسينهار النظام كله. |
Sen çizgiyi aşıyorsun. tüm sistem çizgiyi aşmış. | Open Subtitles | وأنت بالمثل النظام كله يخرج عن الحدود |
Sanırım burada bulduğumuz kapının tüm sistem içerisindeki en eski kapılardan biri olduğunun kanıtı bu. | Open Subtitles | نعتقد أن لدينا دليل عل أن البوابة أسفل هناك إنها الواحدة الأقدم في كل النظام |
tüm sistem, tüm bu s.ktiğimin hastanesi, sadece Ben s.ktiğimin Ben Sharazi'si değil. | Open Subtitles | كل النظام , كل نظام المستشفى النظام اللعين بن شرازي , اللعين |
Onları görmezden gelmeye başlarsak eğer, tüm sistem çöker. | Open Subtitles | إذا بدأنا بإهمالهم كل النظام سيتوقف |