tüm yol hız manyakları ile dolu iken... küçük bir düşüncesizlikten dolayı... sizin gibi güzel kızları cezalandıramam. | Open Subtitles | آه، ما هذا الجحيم؟ لا أستطيع معاقبة فتيات لطيفات مثلكن لبعض طيش كل الطريق ملئ بالسائقين المجانين |
Eğer bu adam çatıda gizleniyorsa, tüm yol boyunca kameraların bağlantısını kesmesine rağmen gelip onu almamız için neden beklesin? | Open Subtitles | اذا كان هذا الرجل يختبأ على السطح لماذا قد ينتظر كل الطريق حتى يصل إلى باب العبور ليوقف الكاميرا؟ |
Tamam. Orospu çocuğu, Bronx'a giden tüm yol boyunca beni aşmak zorunda! | Open Subtitles | هذا الأبن السافلة شغلني على طول الطريق الى البرونكس |
Ayrıca Belgrad'a kadar tüm yol boyunca sarmaş dolaş gideceğiz, üstelik o taraf bomboş! | Open Subtitles | أجل والآن سنتكوم فوق بعضنا طول الطريق إلى أن نصل لبلغراد ونترك هذا الجانب فارغاً |
tüm yol boyunca koltuğumun arkasını tekmeliyordu. | Open Subtitles | لقد كان يركل مقعدي في الطريق كله |
tüm yol bubi tuzaklarıyla kaplı gibi. | Open Subtitles | يبدوا ان الطريق كله كان ملغم |
Ama emin olmak için tüm yol boyunca ölüme meydan okudum. | Open Subtitles | لكنّي أغريتُ القدر طوال طريق عودتي للمنزل للتأكّد فحسب. |
Bununla ilgili önemli bir nokta Idohao'dan Pensssylvania'ya kadar tüm yol boyunca otel, motel ve restoranlarca kabul edilmeme gibi benzer olaylarla karşılaşmamızdır. | TED | الجزء المهم فيما يتعلق بهذا هو انه كان لدينا تجارب مماثلة من هذا النوع من ايداهو كل الطريق نحو بنسلفانيا. حيث تم رفضنا من الفنادق، الفنادق الصغيرة، و المطاعم. |
Italyan sınırı, burdan İsviçre'ye kadar tüm yol boyunca. | Open Subtitles | من هنا إلى كل الطريق صعودا إلى (سويسرا). |
Dorne'dan gelene kadar tüm yol boyunca herkes Tywin Lannister'ın doğan canavarını konuşuyordu. | Open Subtitles | كل الطريق من دورن كلما تحدث الجميع عنه كان الوحش (الذي كان قد ولد ل(تايوين لانيستر |
tüm yol kimyasal ve bokla dolmuş. | Open Subtitles | ويوجد مواد كيماوية مسكوبة على طول الطريق |
tüm yol yokuş aşağı. | Open Subtitles | ولكن مع الزلاجات نزولا عبر التل طول الطريق |
ve bu kocaman parkta çalacaktık tüm yol boyunca çadırlar vardı, 5 kilometre boyunca. | Open Subtitles | وكنا نلعب هذه الحديقة الضخمة وعلى طول الطريق على طول هناك كانت الخيام. |
Havaalanından beri tüm yol boyunca, yaklaşık üç saattir. | Open Subtitles | طول الطريق . من المطار وحتي هذه اللحظة بحدود ثلاثة ساعات |
Fairfax'e dönerken tüm yol trafikle uğraşacağız. | Open Subtitles | سنقاوم الزحام المروري طوال طريق العودة إلى فيرفاكس |